Dün sabah Aydın Sezgin’i aradım. Ama siyasetçi Sezgin’i değil, diplomat Aydın Sezgin’i... Sezgin halihazırda İYİ Parti Aydın Milletvekili. Ancak 2010-2014 arasında Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi’ydi.
İşte Rusya’yı yakından tanıyan eski büyükelçinin tespitleri:
- Rusya’yla varılan mutabakatın tabii iyi yönleri var. O yadsınamaz. Fakat benim bugün bir diplomat olarak söyleyeceğim şu:
Bakın bugün geldiğimiz noktada biz bütün bunları neden yapıyoruz? Niye ABD ile konuşuyoruz, niye Rusya’yla konuşuyoruz? Şu anda amacımız ne? Bizim verdiğimiz uğraş, 2011’in koşullarına dönmek. Yapabileceğimiz, aradığımız en iyi şey bu ve o hedefin çok uzağındayız.
Rusya'ya güvenilir mi?
- Rusya bir devlet… Süper güç demiyorum, bir devlet. O devlet Suriye’de o kadar mücadele vermişse, bunun rantını tabii ki isteyecek. Ve bunun sürdürülebilir olarak sağlanmasını isteyecek.
- Ayrıca çok ciddi bir devlet. İşleyişinde çok ciddi… Ben iç düzeninden bahsetmiyorum, dış politikasını ciddi olarak uygulayan bir devlet.
- Rusya tabii ki önce kendi ulusal çıkarlarını azami noktada tutacak. Yani Türkiye’yi sevdiği, Türkiye’nin milli güvenliğine önem atfettiği için değil, esas itibariyle kendi çıkarlarına göre davranacak. Doğal olan bu. Her devlet bunu yapar. Olması gereken de bu.
- Rusya, doğal olarak Türkiye ile ilişkisini de kendi çıkarlarını maksimize etmek anlayışı üzerine oturtacak. Bunu da çok iyi yapar.
Putin oyunu iyi oynuyor
- Rusya bölgeye çok iyi yerleşmiş durumda. Bölgeyi çok iyi biliyor.
- Esad’ı nasıl idare edeceğini, hangi noktalarda güçlendirmesi gerektiğini, hangi noktalarda zayıf tutması icap ettiğini biliyor.
- Aynı zamanda Amerika’ya karşı bir dengeleme içinde. Ben Suriye’nin en azından bir Libya’ya, bir Afganistan’a dönüşmemesi, bir terör devleti hâline gelmemesi için 2013’ten beri ABD ile mutabakat içinde oldukları kanaatindeyim. Ortak anlayış içinde oldukları da bu son gelişmelerle daha net şekilde ortaya çıkıyor.
Gerçekleri bilerek bakmak gerek
- Her devlet hem işbirliği yapar hem de rakiptir. Bu mantıkla hareket etmek lâzım.
- Devletler arası ilişkiler tek bir tanımla tarif edilemez. Bunun muhtelif katmanları vardır. Biri rekabettir, bir üstü işbirliğidir. Rusya’yla şu anki ilişkilere de böyle bir bütünlük ve bu vizyon içinde bakmak lâzım.
- Reel, ulusal çıkarlardır söz konusu olan. Rusya milli çıkarlarını çok iyi tarif eder ve ona uygun politikaları çok iyi uygular. Süper güç müdür? ABD ile Rusya’nın gayri safi milli hasılalarına bakarsak, anlarız hangisinin süper güç olduğunu.
- Özetle, şu an yaşadığımız sürece “O bizi seviyor, bu bizi sevmiyor” türünden yaklaşımlarla bakamayız. Yapılması gereken bütüncül, gerçekçi ve her devletin önce kendi ulusal çıkarlarına uygun davrandığını görmek ve bu gerçekler ışığında, aynı anlayışla hareket etmektir.