Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘Zeytin Dalı Harekâtı’nın başlangıç yıldönümünde Hatay’daydı.
Akar, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla birlikte gitti Hatay’a. Ve çok özel üç misafiriyle...
O üç özel konuk, ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olan Üsteğmen Oğuz Kaan Usta’nın anne ve babasıyla aynı harekâtta ölümden dönen gazi Özgür Ocak’tı.
Aldığım bilgiye göre, şehit annesi Sevim Usta’nın Hatay’daki askerlerle bir arada olduğu süre içinde duygusal anlar yaşandı.
Keza gazi Üsteğmen Ocak’ın silah arkadaşlarıyla sohbetlerinde…
Afrin’de ağır yaralanan ve sağ bacağını kaybeden Üsteğmen Ocak, 10 ay sonra üniformasını giymiş, görevine dönmüştü.
Bakan Akar ve komuta kademesine, Hatay temaslarında 2’nci Ordu Komutanlığı’na vekaleten atanan Korgeneral Sinan Yayla eşlik etti.
Akar ve komutanlar, ‘Zeytin Dalı Harekâtı’nın da sevk ve idare edildiği Serinyol’daki harekat merkezinde Fırat’ın doğusuna yönelik olarak planlanan operasyonla ilgili bir toplantı da yaptı. Harekâta katılması öngörülen tugayların komutanlarının da yer aldığı o toplantıda operasyon hazırlıkları gözden geçirildi. Hedef bölgelerden gelen son raporlar da toplantı masasındaydı. Durum değerlendirmesi bu raporlar doğrultusunda yapıldı.
Günün sonunda, TSK’nın hazırlıklarını tamamladığını ve artık ‘vur emri’ni beklediğini söyleyebiliriz.
YEREL SİYASETTE KADIN
Nurgül Uçar…
Bir kadın siyasetçi…
1992’den 2009’a kadar İzmir’in Menemen İlçesi Seyrek Beldesi Belediye Başkanı’ydı. Şimdi Menemen Belediye Başkanlığı için CHP’den aday adayı. Uçar, ‘yerel yönetimlerde kadının yeri’ni araştırmış.
Rakamlar çarpıcı...
1930’dan bugüne kadar Türkiye’de sadece 119 kadın belediye başkanı görev yapmış, yapıyor. Seksen dokuz senede sadece yüz on dokuz !
Toplam... Bütün partilerden...
Aynı dönemde erkek belediye başkanlarının sayısı kaç biliyor musunuz?
31000’in üzerinde. Otuz bir bin!
Aynı dönemde, üç büyük şehirdeki kadın belediye başkanı sayısıysa 17.
1930’dan 2019’a kadar, Ankara, İstanbul ve İzmir’de sadece on yedi kadın (ilçe) belediye başkanı var.
Durum bu kadar net işte.
HASBİ HESABİ...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu’daki konuşmasında kullandı bu iki sözcüğü…
“Siyasetin bir hasbiliği vardır. Hem de hesabiliği vardır. Hasbilik, işte ideal olanıdır. Hesabilik, menfaat çetelerinin olduğu yerdir. Ne çektiysek hesabi olanlardan çektik” dedi Erdoğan. Türk Dil Kurumu’nun (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü’nde bu iki kelimenin karşısında şunlar yazıyor:
“Hasbi”: Gönüllü ve karşılıksız yapılan.
“Hesabi”: Hesapçı. Öyle haklı ki Cumhurbaşkanı. Hayatın farklı birçok alanında olduğu gibi siyaseti de gönüllü, karşılık beklemeden yapanlarla; ‘hesapçı’ olanlar arasındaki fark gündüz ile gece gibi net.
Erdoğan, özetle “Hesapçı siyasetçiye yer yok, yola sadece ‘hasbi’lerle devam edeceğiz” diyor.
Bu prensibin tüm siyasi partilerde, siyasetin tümünde hakim olması gerek. Öyle olmayınca neler olup bittiğini biliyoruz zira.
GEÇEN SENE BUGÜN
22 Ocak 2018 tarihli gazetelerin birinci sayfalarında, bir gün önce başlayan ‘Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin ayrıntılar yer alıyordu. Afrin’e yönelik operasyona verilen bu isim, sivillere yönelik hassasiyetin de açık göstergesiydi.
NE GÜZEL LAF
“Suskunluğum asaletimdendir, Her lâfa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lâfa bakarım lâf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.” (Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî)