Giriş
Pazarlama harikası 14 Şubat maalesef bu yıl da geldi çattı. Bu yıl Cuma gününe denk gelen ve kalpler, çikolatalar, kırmızılar eşliğinde önümüze itelenen bu “ticari” günden filmler de nasibini aldı. 14 Şubat’ta sevgilinizi kolunuza takıp sinemaya gitmeyi düşünürseniz diye, 7 film gösterime giriyor. İsimleriyse pek şaşırtıcı değil efendim: Balayı, Sadece Aşıklar Hayatta Kalır, Sonsuz Aşk, Aşk, Vampir Akademisi (liseli sevgililer için olsa gerek) ve RoboCop (bu da aksiyon seven çiftlere veya 14 Şubat’ı yalnız geçirenlere yönelik sanki).
Sadece Aşıklar Hayatta Kalır, ünlü yönetmen Jim Jarmush’un beklenen filmi; mutlaka izlemek gerek ama şu an konumuz o değil, çünkü onun da önüne geçen bir film giriyor gösterime; Her. Her, Aşk diye çevrilmiş ve gösterime bu isimle giriyor. Evet filmin içinde aşk var ama bu kadarla sınırlı değil; içinde pek çok şey bulacağınız bir film sizi bekliyor.
EN SON NE ZAMAN MEKTUP YAZDINIZ?
Farklılığını hemen hissettiren video kliplerin yanı sıra Being John Malkovich ve Adaptation gibi filmlerden tanıdığımız yönetmen Spize Jonze, Aşk’ta harikalar yaratmış. Senaryosunu da kendisi kaleme aldığı filmiyle Jonze bilimkurgu, dram ve komediyi öyle güzel harmanlamış ki bitmesini istemediğiniz bir filmle karşı karşıyasınız; en azından benim için böyle oldu.
En son ne zaman birine mektup yazdınız? Kağıt ve kalemle yazılan, pul yapıştırılan, posta ile gönderilen mektuptan bahsediyorum, işinizin gücünüzün arasında yazdığınız e-postadan değil. Cevabın pek yakın bir zamanı işaret etmediğini düşünerek, Aşk’ın kahramanı Theodore’u anlatmaya geçiyorum…
2013'ÜN EN İYİ FİLMİ
Aşk, yalnız bir adamın, Theodore Twombly’nin etrafında şekilleniyor. Theodore, hayatını mektup yazarak kazanıyor, artık kimse mektup yazmadığı için Theodore bizim yerimize bu işi üstlenmiş. Boşanma aşamasında olan ve bu durumu kabullenmekte bir hayli zorlanan Theodore’un yaşamı, hayatına bir “işletim sistemi”nin girmesiyle değişiyor. Bahsettiğimiz işletim sistemi, yalnızca bir sesten ibaret olan, deneyimleriyle kendini evrimleştiren Samantha. Aşk ise, yakın gelecekte geçen, Theodore ile yakın arkadaşı Amy, boşanmak üzere olduğu karısı Catherine ve işletim sistemi Samantha arasındaki ilişkiyi temele alan, bu yılın en iyi filmi.
5 DALDA OSCAR ADAYI
Başrolünde nefis performansıyla Joaquin Phoenix, sadece sesiyle bile harikalar yaratan Scarlett Johansson, eski eş rolünde Rooney Mara ile ‘kanka’ Amy olarak Amy Adams’ı izleyeceğimiz/dinleyeceğimiz Aşk, sinematografisi ve müzikleriyle de alkışı hak ediyor. Oscar’ı bir kıstas olarak almasam da, filmin birkaç heykelcikle onurlandırılacağını umuyorum.
SİZ BUGÜN KAÇ 'LIKE' ALDINIZ?
Filmden sonra aynı anda bir sürü şey hissettim ve sinema salonundan hemen çıkamadım. Kendimizi pek bir ‘sosyal’ sandığımız facebook, twitter, instagram ve bunların türevlerini, ‘arkadaşlarımızı’, sağa sola cömertçe savurduğumuz ‘like’ları, paylaştığımız ‘çay-kahve keyfi’, ‘bok-püsür keyfi’ fotoğraflarını düşündüm. Ne kadar yalnız olduğumuzu düşündüm. Hala da düşünüyorum. Eğer siz de “Bi’ aşk filmi izleyeyim de sevgilimle romans yaşayayım” diye değil de, farklı beklentilerle izlerseniz Aşk’ı ve benzer şeyler düşünürseniz, film bizi ortak bir yerde buluşturmuş demektir.
Sizi filmin fragmanı ve sonunda çalan ‘The Moon Song’ ile baş başa bırakıyorum. Şimdiden afiyet olsun…
