Önüne geleni “terörist” ilan edip yaptırım kararı alan, her fırsatta ağzından “hukuk, ifade özgürlüğü, demokrasi” kelimelerini düşürmeyen Amerika Birleşik Devletleri’nin son Başkanı Donald Trump, önceki gün Türkiye açısından tarihi bir itirafta bulunarak, Amerikan yönetiminin terör örgütü PKK ile anlaşma yaptığını söyledi.
Yıllardır “terör destekçisi Amerika” diye yazıp, PKK yanında FETÖ’yü (Fetulahçı Terör Örgütü) koruyup kolladığını anlatmaya çalışıyoruz. Artık gerek kalmadı…
Çünkü ABD Başkanı Donald Trump, SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ya da YPG demeden doğrudan “PKK” adını kullanarak tam olarak şunu söyledi; “Türkiye bu operasyonu çok önce yapacaktı. Obama yönetimi bu PKK’lıları oraya getirdi. Asıl ölümcül hata buydu.
Obama döneminde olduğu gibi Türkiye’nin ölümcül düşmanı olan PKK ile ortaklık yaptığınız zaman, bu son derece zor bir durum olur. Onlar uzun yıllardır birbirinden nefret ediyorlar.
PKK, Türkiye’nin doğal düşmanı…” Trump bu açıklaması ile bir gün önce yaptığı “Kürtler, Türklerin doğal düşmanı, yüzyıllardır savaşıyorlar” cümlesini de düzeltmiş oldu.
Ancak Trump’ın açıklaması ile “ABD Başkanı Obama döneminde terör örgütü PKK ile anlaşma yapıldığı” açıklığa kavuştuğuna göre, hem Obama hem de kendi yönetimi altında terör örgütüne verdiği 30 bin TIR dolusu silah ve mühimmat ve yüz milyonlarca dolar parasal desteği tartışmak gerekir.
Bu açıklama ile yapılan yardım ve destekler Amerika Birleşik Devletleri’nin terör örgütü PKK’nın destekçisi olduğunu ortaya koymaktadır.
FETÖ’yü de koruyor
Amerika’nın ne yaptığını biz yakından görüyoruz ama kendi topraklarında da biliniyor. Nitekim Hudson Enstitüsü uzmanı Michael Doran ve Princeton Üniversitesi’nden Yakın Doğu uzmanı Michael A. Reynolds, Wall Street Journal’da kaleme aldıkları yazıda, Obama’nın 2016 yılında PKK ile işbirliğine gittiğini ve Amerika’nın Türkiye’yle işbirliği yapmak yerine PKK’nın Suriye kanadını desteklemeyi tercih ettiğini yazdılar.
Yalnız o mu? Amerika 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu ortaya çıkan Fetulahçı Terör Örgütü’nü ve elebaşı ile yönetici grubunu yıllardır koruyup kolluyor. Türkiye ile anlaşması olmasına rağmen bugüne kadar 7 kez iadesini istediği ve binlerce sayfa belgeye rağmen FETÖ elebaşını iade etmiyor.
Doran ve Reynolds da Wall Street’teki yazıda, Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’nin Gülen’in Amerika’da oturmasının ‘utanç verici’ olduğu şeklindeki sözlerine yer veriyorlar ve soruyorlar; “Amerika bu kadar ‘rezil’ birini nasıl besliyor?”
Cevabı basit çünkü FETÖ, Amerika Birleşik Devletleri istihbaratının kontrolünde bir örgüttür, Amerika kendi ajanını teslim etmez ve FETÖ’nün Amerika için kullanım süresi henüz dolmamıştır.