Giriş
Posta Gazetesi yazarı Nedim Şener’in 27 Mart 2019 tarihli “Darbe Davasının FETÖ’cü hakimi” ve 29 Mart 2019 tarihli “Yargıda Kripto FETÖ’cü: ‘Vezire Dönüşen Piyon’ başlıklı yazılarını tekzip etmek gereğini duymaktayız.
Bahse konu yazılarda iddia edildiği şekilde; müvekkilimiz Hakim MEHMET ALİ ÇAM’ın hakimlik mesleğinden ihraç edildiği, darbe ve terör davalarına bakan ağır ceza mahkemesinde görev yaptığı, avukatlık mesleğinden hakimlik mesleğine geçtiği, Fethullahçı terör örgütünün “mahrem imamı” olduğu hususları hayal ürünü olup tamamıyla gerçek dışıdır. Doğrusu şudur ki; müvekkilimiz hakimlik mesleğinden hakkında yapılan adli soruşturma nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılmıştır. Müvekkilimizin görev yaptığı Ankara 30. Ağır Ceza Mahkamesi genel görevli bir mahkeme (adi suçlara bakan mahkeme) olup darbe ve terör davalarına bakmamaktadır. Ayrıca müvekkilimiz hiçbir zaman avukatlık yapmamış olup, yaklaşık 9 yıla yakın bir süre Başbakanlıkta Uzman olarak görev yapmıştır.
24 Aralık 2016 tarihinde yapılan Adli Yargı Hakim Adaylığı sınavını kazanarak hakimlik mesleğine başlamıştır. Yürütülen adli soruşturma sonucunda müvekkilimizin görevden uzaklaştırılma nedeni olan Semih Yılmaz isimli FETÖ’cü astsubayın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla verdiği ifadesi doğrultusunda fotoğraf üzerinden yaptırılan ilk teşhiste büyük bir hata ile müvekkilimizin fotoğrafını gösterdiği, soruşturmanın derinleştirilmesi ile Semih YILMAZ’ın canlı teşhisinde müvekkili açıkça tanımadığını beyan etmesi sonucu büyük bir yanlışlık olduğunun ortaya çıktığı ve FETÖ/PDY mensubu İbrahim kod adlı gerçek kişinin kimliğinin tespit edildiği, yani kod adı “İbrahim” olan kişinin müvekkil olmadığı ortaya çıkmıştır. Akabinde müvekkilimiz Savcılıkça resen serbest bırakılmış ve Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07.05.2019 tarih 2019/417 sayılı kararıyla uzaklaştırma kararı kaldırılmış ve görevine geri dönmüştür.
Müvekkilimizin FETÖ/PDY örgütü ile hayatının hiçbir döneminde yakın ya da uzak herhangi bir bağlantısı olmamıştır. Yanlış teşhis sonucunda adının FETÖ/PDY örgütü ile birlikte anılmasından hem kendisi hem bütün ailesi derinden etkilenmiştir. Soruşturma süreci bitmeden, gerçekler ortaya çıkmadan isminin bu şekilde açıkça yazılarak haber yapılması toplum vicdanını ve hukuka olan güveni zedelemekte, Anayasal güvence altında bulunan Kişisel hakka doğrudan, haksız bir müdahaledir.
Gazetenizde çıkan ve müvekkilimizin hakkında ileri sürülen tüm bu gerçek dışı iddialar müvekkilimiz tarafından esefle karşılanmış olup; yıllardır onur ve haysiyeti ile memleketimiz için sürdürmüş olduğu görevleri de dikkate alınarak, gazetenizin müvekkilimizden olduğu gibi, tüm kamuoyundan işbu haberde vermiş olduğu gerçek dışı, yanıltıcı beyanlar sebebiyle özür dilemesi gerekmektedir.
Bu sebeple müvekkilimiz ile ilgili olarak yapılan yanıltıcı, karalayıcı gerek mesleki kariyerini ve gerekse onur ve şerefini açıkça ihlal eden haberler nedeniyle; yukarıda sunulan cevap ve düzeltme yazımızın Basın Kanunu’nun 14. maddesi gereği ilgili yayımın da yer aldığı sahife ve puntolarla aynı şekilde yayımlanmasını ve işbu tekzip metninin yayımlanmaması ve/veya müvekkil aleyhine yanıltıcı ve karalayıcı yayınların devam etmesi halinde, sorumlular hakkında müvekkilimizin uğradığı/uğrayacağı tüm maddi ve manevi zarara ilişkin her türklü yasal yollara başvuracağımızı tarafınıza ihtaren bildiririz.
Mehmet Ali Çam
Vekilleri
Av. İlker OĞUZLAR & Av. Şafak UĞURLU
