Yalancı hoca

FETÖ lideri Fethullah Gülen iki hafta önce Almanya’nın önemli gazetelerinden Die Zeit’e bir röportaj verdi. Benim de adımdan söz ederek açıkça yalan söylüyordu. Röportajda soru ve cevaplar şöyle:

DIE ZEIT: İki Türk gazeteci, Ahmet Şık ve Nedim Şener, mensuplarınızın devleti ele geçirmesini ele alan kitap yazdılar ve 2011’de hapse girdiler…

GÜLEN: Ben ikisini de tanımıyorum. O dönemde yazarlar Hizmet Hareketi’ni eleştiren 50’nin üzerinde kitap kaleme aldı ve hiç kimse hapse girmedi. Neden Şık ve Şener? Çünkü Erdoğan’ı eleştiriyorlardı. Onlara karşı soruşturma başlatılmasını kendisi sağladı...

DIE ZEIT: Hizmet mensupları değil miydi tutuklamaları yapan?

GÜLEN: Hayır Erdoğan’ın polisleriydi. Sistematik olarak karşıtlarını tutuklattı. Birden bire subay ve generaller bile kelepçelerle mahkemeye çıkarıldılar. Bu görüntüler karşısında ağladım.

İster Avrupa ister ABD

Fethullah Gülen bu, yalanı rahat söyler. Ama ister Amerika’da ister Avrupa’da olsun yalanlarını yüzüne vurmak boynumuzun borcu. Öyle de yaptım; Die Zeit’e bir açıklama gönderdim ve “Yalancı Hocaefendi” başlığıyla hem Almanca hem de Türkçe olarak yayınlandı. (Türkçesi: http://www.zeit.de/politik/ausland/ 2016-10/guelen-hareket-gazetecilerhapis- etki-tuerkiye )

Orada da anlattım, benim tutuklanmamın tek nedeni Hrant Dink cinayetinde Jandarma, MİT yanında FETÖ’cü polisler Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek gibi isimlerin sorumluluğunu ortaya çıkartmaktı. Ergenekon operasyonunu da yöneten Yılmazer, elinin altındaki dosyaya beni ekledi 6 Mart 2011 günü tutuklattı. Bana olan düşmanlığı bilindiği için Bakanlık emriyle 8 Mart’ta görevden aldı. Ahmet ise “İmamın Ordusu” kitabı nedeniyle tutuklandı. Yani Gülen açıkça yalan söylüyordu.

Peki Fethullah Gülen, DIE ZEIT’e söylediği gibi tutuklanan subay ve generaller için ağladı mı? Pensilvanya’da kendisini ziyaret eden gazetecilerden Mahmut Övür 6 Mart 2009’da buna cevap olabilecek bir yazı yazdı. Övür kendisine, Ergenekon operasyonları hakkında görüşünü sorduğunda Gülen, bırakın ağlamayı, Silivri Cezaevi'nde tutuklu olup GATA Hastanesi’ne giden yaşlı ve hasta askerler için aynen şunları söyledi; "Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var.

Bana da öyle geliyor. Baksanıza sürekli Silivri Cezaevi'yle GATA arasında, yatay geçiş, yani yatış geçişivar. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumluyor; 'Bu işin içinde bir ‘GATA’kulli var.” Sözün özü: Fethullah Gülen yalnızca yalancı değil, aynı zamanada vicdansız bir terör örgütü yöneticisidir.