'Dırdır' deyince aklına kadınlar mı geliyor, erkekler mi? Ben söyleyeyim, bu dünyada 'dırdırcı' bir cins varsa, o da kadınlardır. En azından heteroseksüel erkeklere göre öyle. Erkeklere göre diyorum, bunun nedenini aşağıda açıklayacağım. Her kadın 'fazla söylenme'nin ters tepeceğini bile bile buna devam eder. Muhakkak evrimsel, toplumsal bir açıklaması vardır ancak orasını psikologlara, sosyologlara, antropologlara bırakıyorum. Ben sadece, bu 'dırdır' işini neden tez vakitte bırakmalısın; onu anlatmaya çalışacağım. Yazının sonunda, 'Aman ne hali varsa görsün' demeni istiyorum. Ama öyle her gün dediğin gibi değil, gerçekten sevgilini artık rahat bırakma kararı almanı istiyorum.
Öncelikle... Dırdır nedir?
Türk Dil Kurumu 'dırdır' kelimesini şu şekilde açıklıyor "Bezginlik verecek biçimde söylenen söz". Boşuna 'erkeklere göre' demiyorum, koskoca TDK bile dırdır'a örnek kullanım olarak şu cümleyi göstermiş:
Karı dırdırından başının şiştiğini ikide bir yana yakıla anlatıyordu.
Şaşırdım mı? Pek değil. Neticede sürpriz olmayan biçimde TDK da erkekler tarafından yönetiliyor.
Erkeklere göre kadınlar neden dırdırcıdır?
Çünkü toplumsal cinsiyet kurallarının teğet geçtiği erkekler, eve gelme saatlerinin anne babaları tarafından sorulmamasına, yaptıkları haylazlıklar karşısında kız kardeşleri tepki görürken kendileri 'aferin' almaya alışmıştır. Hayatına bir kadın girdikten sonra artık yaptıkları üzerinde söz hakkı olmak isteyen bir birey ona yük olmaya başlar. Kadınları bu konuda suçlamak ne kadar doğru bilmiyorum. Aile içinde büyük ihtimalle söz hakkı bulamayan kadın, eşit söz hakkına sahip olduğu bir ilişki yaratma çabasına giriyor.
Aslında erkekler de en az kadınlar kadar dırdırcıdır
Aslında erkeklerin kadınlardan aşağı kalır yanı yok. Bir erkeğin ağzından mı daha sık duyarsınız şu cümleleri, yoksa kadının ağzından mı? "Oraya gitme, bunu giyme, kaçta çıkacaksın, kimlerle olacaksın?" Emin olun, erkekler bir başkasının hayatına kadınlardan daha çok müdahale eder. Erkekler dırdırcı olarak bilinmez, çünkü kadınlar hayatlarına müdahale edilmesine alışıktır. Erkekler gibi en ufak müdahalede mızmızlanmazlar. 'He' deyip geçmeye alışıklar.
Eee? Peki bu erkekleri neden rahat bırakmalıyız?
Tamam, hayatındaki erkekten daha çok yönlü düşünüyorsun, hayatta daha fazla şeyin mücadelesini verdin çünkü, daha fazla tehlikeyle karşı karşıya olduğun için ondan daha uyanıksın, beynin daha kompleks çalışmaya alışık. Ama bırak, bi' denesin bakalım. Senin hiçbir 'dırdırın' olmadan yaşamayı denesin. Senin ufak bir Google olduğunu kendisi anlasın.
Erkekler eğitilmezdir
Sevgiline/kocana yaptığın her uyarıyı, her durumda, her seferinde tekrarladığını fark ettin mi? "Duştan sonra ayak havlusuna bas" demene rağmen, her seferinde koridorun ıslak ayak izi yapmadı mı? Sen de yorulmadın mı artık o her duşa girdiğinde duşakabinin ardından 'Ayaklarını kurula' demekten. As banyoya bi' kağıt, güzel ses tellerini yorma.
'Dırdır'ın, onun zekasını düşürecek
Senin, hayatınız biraz daha kolaylaşsın, akılsız başının cezasını ayaklarınız çekmesin diye, o unuttu diye hatırlattığın her şey onu tembelliğe itecek. Düşünmemeye başlacak. Gözlerinin önünde IQ'su düşecek adamın. Hazıra dağ dayanmaz derler ya, hazıra IQ'su dayanmayacak. Düşünmekten emekli olacak. O zekasına aşık olduğun adam, sen arkasını topladıkça annesinin küçük oğluna dönecek. Zararın neresinden dönsen kâr. Onun zekasına aşık olduysan, sevgilini bi' sal.
Belki de doğru olan onun yaptığı
Senin önemsediğin konular onun umrunda değil işte. Bunu bi kabul et. Gece zaten yeniden bozulacak diye o yatağı toplamak istemiyor. Bahane ya da değil. Hanginizin akıl sağlığı daha iyi? Sen o yatak derli toplu olacak diye anksiyete panik atak krizi geçirirken, o zaten gece yeniden açacağız diye düşünürek telefonunda oyun oynuyor. Biraz feyz alsan ya, belki de o doğrusunu yapıyor.
Senin dırdırın onun inadını besleyecek
Valla yaptırımı olmayan her direktifin sonucu inattır. Yani annen sana lisedeyken her gün 'eve erken gel, eve erken gel, geç kalma' dedi. Hep geç gittin, her seferinde söylendi söylendi sustu. Sen artık o her geç kalma dediğinde sinir krizi geçirmeye başladın, ama bir günden bir güne eve erken gitmedin. Evet, hesabı sana bırakıyoruz.
Cool ol biraz, sana da iyi gelecek
Kimsenin ikinci bir anneye ihtiyacı yok. Cool ol biraz, keyfine bak. Hem cool kadınlar her zaman daha gizemli, daha çekicidir. Her şeyi gören, her şeye yetişen, her şeye tepki veren, sürekli iletişime açık biri olmak ne fayda sağladı ki? Her şeye yetişmek, gelecekteki işlere yetişmenin teminatı olarak algılanmıyor mu? Bırak bir süre, 'İyice havalara girdi bu' desin/desinler uzun vadede hem kıymete biner hem de daha az yorulursun.