Türkiye, Cumhuriyet’in 96.yılını kutluyor. Kadiri mutlak bir imparatorluk, 1908’de Meclis’in açılmasıyla Meşrutiyet’e evrilmiş, oradan da Cumhuriyet'e yönelmişti.
Cumhuriyeti kuran kadro, önüne çok partili demokrasiyi hedef olarak koymuşsa da, hâlâ bu noktada sorunlar yaşıyoruz. Cumhuriyet’in ilk başbakanlarından Ali Fethi Okyar, Atatürk'ün demokrasi ve diktatörlük konusundaki yaklaşımını, hatıralarında aktarır.
Okyar, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra uzun yıllar Paris Büyükelçiliği yaptı. 1930 yılında Türkiye’ye döndü ve Atatürk'ün çağrısı üzerine Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu. Partiyi kurma teklifine karşı çekincelerini ifade eden Fethi Okyar, özetle, basın özgürlüğü, eleştiri özgürlüğü, Meclis’te tenkit imkanı gibi konulara tahammül edilip edilemeyeceğini sorar. Atatürk'ün cevabı şöyledir: “Bunlara tahammül edeceğiz. Başka çare yoktur.
Bugünkü manzaramız aşağı yukarı bir dictature manzarasıdır. Vakıa bir meclis vardır, fakat dahil ve hariçte bize dictateur nazariyle bakıyorlar. (...) Halbuki ben cumhuriyeti şahsi menfaatim için yapmadım. Hepimiz faniyiz.
Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o surette geçmek istemiyorum. Bütün müşküllere katlanacağız... Mesele memlekette cumhuriyetin şahısların hayatına bağlı kalmıyarak kökleşmesidir...” (Fethi Okyar'ın anıları, Türkiye İş Bankası Yayınları 1997, s.98) Fethi Okyar’ın, Atatürk’ün önerisiyle bir muhalefet partisi olarak kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası, kısa sürede geniş bir seçmen kitlesinin desteğini aldı.
Muhalif çevreler bu partiye yöneldiler, yoğun kalabalıkların katıldığı mitingler, iktidar çevrelerinde tedirginlik yarattı. Fethi Okyar, bu gerilimi görünce, Atatürk’ün önerisiyle, partiyi kapattı.
İki partili sisteme geçiş ve demokrasiye yönelim girişimleri ikinci kez başarısızlığa uğradı. İlk teşebbüs, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele ve Adnan Adıvar gibi Milli Mücadele’nin etkili isimlerince kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’dır. (1924) Bu fırka bir yıl sonra çıkan Şeyh Sait İsyanı’nın ardından kapatıldı.
Demokrasi arayışı
1923’te ilan edilen Cumhuriyet, 1946’da çok partili rejime dönüşebildi. O tarihten sonra da çok partili rejim 1960, 1971, 1980 askeri darbeleriyle ezildi. 28 Şubat, 15 Temmuz müdahaleleriyle başetmek zorunda kalındı.
Partilerin ve Meclis’in kapatıldığı durumlar yaşandı. Evet Cumhuriyet kuruldu, halifelik ve sultanlık kaldırıldı, dünyada cumhuriyet kavramına en çok vurgu yapan ülkelerden biriyiz.
Gerçek özgürlükçü demokrasiye ulaşma çabalarımız, aradan geçen 96 yıla rağmen sürüyor.