Oral ÇalışlarCezaevi kapıları… Galata’da intihar eden genç

HABERİ PAYLAŞ

Cezaevi kapıları… Galata’da intihar eden genç

Cezaevinde yatan bilir. Bir de bu kapalı kapıların ardında yakını olanlar. Birçok insanın tutumu değişiverir. Ortada kendi yalnızlığınız içinde kalırsınız. Galata Kulesi'nden atlayarak intihar eden Nahit Güney, 15 Temmuz darbesi sonrası tutuklanan Danıştay üyesi Haşim Güney’in oğlu. Cezaevi kapısında acıya ortak olan bir aile ferdi. Çalışkan ve başarılı bir öğrenci.

Serbestiyet’ten Sema Kızılarslan, Nahit’in arkadaşlarıyla konuşmuş: “Sessiz, sakin, bilgili, çalışkan, Müslüman, hüzünlü bir çocuktu. Babasının durumunu Nahit’in vefatından sonra öğrendim, keşke çekinmeseydi. Çekinecek, toplumdan soyutlanacak hale gelmeseydi de Nahit’le dertleşebilseydik. Keşke hazırlık okuduktan sonra arayıp sorsaydık.” Nahit’in cenazesi Ankara’dan kaldırıldı. Babası tutuklu olduğu cezaevinden jandarma nezaretinde cenazeyi yolcu etmeye gelmişti. Okula gidip gitmemesi tartışılmış, psikolog bir süre okuldan uzak kalmasını önermişti. Anne ise okul ona daha iyi gelir diye düşünmüştü. Şimdi okula teşvik ettiği için pişmandı.

Haberin Devamı

Liseden bir arkadaşının değerlendirmesi: “16 Temmuz günü Nahit’ten gelen ilk mesaj 'Babam tutuklandı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum’du. Babasının tutuklanır tutuklanmaz hücreye alınması, görüşlerin kısıtlı olması, açık görüşe hasret kalması Nahit’in günden güne çöküşünü hızlandırmıştı. Ailenin en büyük çocuğu olmasının getirdiği sorumluluklar fazla gelmişti. Onu hayallerinden alıkoymuştu. Bazen her şeyin çok ağır geldiğini söyleyip bu sürecin bitip bitmeyeceğini benden duymak istediği zamanları hatırladıkça içim acıyor.”

Aileyi cezalandırmak

Oturdukları lojmandan bir gecede çıkarılmışlardı. Gidecek evleri ve gelirleri yoktu. Ankara’nın Yapracık Mahallesi'nde yaşayan bir yakınlarının yanına sığındılar. Daha sonra da sürekli ev değiştirdiler. Ev hanımı olan annesi bir dershanede çalışmaya başladı. O zaman kardeşleri 11 ve 5 yaşındaydı. Nahit’in cenazesinin kaldırıldığı saatlerde bir başka operasyon daha yapılıyordu. Türkiye çapındaki operasyonda, aralarında akademisyen ve tıp doktorlarının da olduğu 704 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların bazıları anlaşıldığı kadarıyla içeridekilere ve ailelerine destek vermeye çalışmakla suçlanıyorlardı. Gözaltı gerekçesi, KHK’lılara ve cezaevindekilere yardım parası toplamaktı… Avukat Levent Mazılıgüney: "Ne ile suçlanıyor olursa olsun cezaevinde olan insanlara veya bunların ailelerine yardım etmek de suç değildir... İnsani mülahazalarla yapılan yardımlar suç olamaz." İki olay iki dram… Üzerinde düşünmeye değer bir durum…

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder