Güneydoğu’nun ve hatta bir kısım doğu vilayetinin, diğer bir ifadeyle ‘kayyumlu bölge’nin pandemi haritasında masmavi çıkması ilgi çekici. Ne oldu, nasıl oldu da birkaç ay önce hastanelerinin yoğun bakım üniteleri ağzına kadar doluyken, şimdi bölge sükunet içinde? Bir Diyarbakırlı arkadaşım espriyi patlattı:
“Neden burası mavi bölge biliyor musun?
Dört neden saptadık:
1. Kürtler aşının da kaçağını buldular
2. Kaçak çay virüsü yok ediyor
3. Beş vakit abdesti unutma
4. Covid-19 ırkçı bir virüs olduğu için Kürtlere uğramıyor...”
Pandemiden bu yana İstanbul dışına çıkmadığım için Diyarbakır’a da gidemedim. Diyarbakır en sık gittiğim illerden birisiydi. Çok sayıda dostumun olduğu bir şehir. Sorunların olduğu kadar umutların ve heyecanların da şehri. Tahir Elçi’yi, vedat Aydın’ı şiddete kurban verdiğimiz Diyarbakır. 68’li arkadaşım, Diyarbakır Tabipler odası eski başkanlarından Dr. Selim Ölçer’i aradım.
Selim, salgın nedeniyle çok büyük kayıplar verildiğini, şimdi bir rahatlık yaşandığını, kayıpların azaldığını doğruladı. Bölgedeki taziye derneklerinin çağrılarından kayıpların çok azaldığını görebildiklerini söyledi. Testler bu düşüşe bağlı olarak giderek azalmıştı. Bunu da dikkate almak ve gevşekliğe düşmemek gerektiğini vurguladı. Diyarbakır Tabipler odası Başkanı Dr. Elif Turan’ı aradım. Kendisi şöyle dedi: “İl Sağlık Müdürlüğü’nde kurulan pandemi kurullarına Tabipler odası ve sağlık çalışanlarının meslek örgütleri dahil edilmediği için resmi bilgilere hakim değiliz.
Ancak sahada çalışan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilerle bir değerlendirme yapabiliriz.” Dr. Turan’ın sahadan aktardığına göre; Diyarbakır’da pandeminin pik yaptığı eylül-ekim aylarında hastanelere günde 850-900 hasta başvuruyordu, şimdi bu sayı 45-50’ye düşmüş durumda.
65 yaş üstü
Yükselişin asıl nedeni haziran başında kısıtlamaların kaldırılmasıydı. Kısıtlamalar başlayınca salgın azalma yoluna girmiş. Bölgenin masmavi gözükmesinde, test sayılarının azalmasının bir etkisi oldu mu sorumuza Dr. Turan şu cevabı verdi: “Test sayısının azaldığı doğru. Geçen dönemde Diyarbakır’da günde 2000-2500 test yapılırken bu sayı şimdi 250-500’e düşmüş görünüyor.
Ancak azalmayı bununla açıklamak gerçekçi değil...” 65 yaş üstündeki bölge insanının aşılanması konusunda sorunlar yaşandığına da dikkat çektiler. Kırlık bölgelerde yaşayan, internete erişemeyen, Türkçe konuşamayan bu insanların aşı randevusu almaları kolay olmuyormuş. Aşı konusunda yeterince aydınlatıcı çalışma yapılmadığı için aşılama oranının da düşük olduğu düşüncesindeler.
Çözüm olarak, aşı için sağlık görevlilerinin ev ev dolaşıp aşı yapmasını öneriyorlar. Diyarbakır’daki sağlık çalışanlarının en önemli talebi şeffaflık, bilgilerin meslek örgütleriyle paylaşılması. Pandemi kurullarında temsil edilmek istiyorlar. Önlemler konusundaki önerileri ise yerel ihtiyaçlara göre davranmak. Her şeyi merkezin belirlemesine son vermek ve bölgesel önlemlere yönelmek. Masmavi Diyarbakır’dan masmavi bir Türkiye umuduyla... İtalyan şair Pietro Metastasio şöyle demiş: “Korku ve umut birlikte doğar ve birlikte ölürler.”