Giriş
Son dönemde bazı çevreler “HDP kapatılsın” kampanyaları başlattı. Bu tezler yeni değil. 30 yıldır süren bir açmazın, yeni baştan kurgulanmasını istiyorlar. Gelin isterseniz yakın tarihi bu açıdan gözden geçirelim. 1990 Haziran’ında Fehmi Işıklar’ın başkanlığında HEP (Halkın Emek Partisi) kuruldu. 1991 seçimlerinde HEP’liler SHP listelerinden milletvekili seçildi. HEP için kapatma davası açılınca HEP’li milletvekilleri partilerinden istifa ettiler. Yerine kurulan DEP’e geçtiler.
Leyla Zana, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Sedat Yurttaş, Hatip Dicle, Selim Sadak, Sırrı Sakık, Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığı kaldırıldı. Tutuklandılar. Anayasa Mahkemesi 1994’te DEP’i kapattı. Bazı milletvekilleri yurtdışına kaçtı. 1994’te kurulan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), 1995 milletvekilliği seçimlerinde bir buçuk milyona yakın oy almasına rağmen seçim barajı nedeniyle Meclis’e giremedi.
HADEP, 1999 yerel seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Ağrı, Batman, Bingöl, Hakkari, Siirt, Van ile birlikte toplam 37 belediyeyi kazandı. Anayasa Mahkemesi 2003’te HADEP’i kapattı, parti yöneticilerine de beş yıl siyaset yasağı verildi.
DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Leyla Zana, 10 yıl hapis yattı. 2005’te kurulan Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2007’deki seçimlerde Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Leyla Zana gibi isimleri Meclis’e gönderdi. 2009’da Anayasa Mahkemesi DTP’yi kapattı.
Barış ve Demokrasi Partisi’ne 2010’da Selahattin Demirtaş, genel başkan seçildi. BDP, 2011 genel seçimlerinde 36 milletvekili çıkardı.
2013’te kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP), 7 Haziran 2015’te yüzde 13.12 oy alarak 80 milletvekili, 1 Kasım 2015’te yenilenen seçimde 59 milletvekili çıkarttı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde DBP, 102 belediye kazandı. 94’üne kayyum atandı. 95 belediye eş başkanı tutuklandı. 22’si kadın, 58 belediye eş başkanı halen tutuklu.
6 milyon seçmenin tercihi
HDP, şu anki anketlerde, yüzde 10’un üzerinde görünüyor. Bir anlamda önümüzdeki başkanlık seçimlerinde ve Meclis kompozisyonunda tayin edici bir potansiyele sahip. Onca kapatmaya, tutuklamaya rağmen seçmen kitlesi ısrarını sürdürüyor. Şu anda 6 milyonluk bir seçmen potansiyeline sahip.
1990’dan 2020’ye uzanan 30 yıllık bir tecrübe… Kapatılmış partiler... Tutuklanmış yöneticiler… El konmuş yerel yönetimler... Yurtdışında yaşayan çok sayıda belediye başkanı ve milletvekili... Ne dersiniz? Bu tarihi tecrübe ve bu rakamlar ne anlam ifade ediyor? Kürt meselesinin çözümüne asıl karar verecek olan kitle ya da tayin edici olan işte bu seçmen kitlesi.
Onlar, siyaset zeminini bırakmak istemiyor ve bu nedenle HDP’nin arkasında duruyor. Umarız, devlet de ve tabii HDP de seçmenin bu çözüm talebini, siyaset zemininde kalma ısrarını anlar. Bir çözüme ulaşmak için herkes gayret gösterir.
