'İmdat Fren' sitesinde Faruk Tarık (Farooq Tariq) imzalı Rıfat Hasret’in çevirisiyle Afganistan’ı değerlendiren bir makale yayınlandı. IV. Enternasyonal üyesi Faruk Tarık, yıllarca Pakistan Emek Partisi’nin yöneticiliğini yapmış, 2012’de kurulan Awami İşçi Partisi’nin genel sekreterliğini ve sözcülüğünü üstlenmiş. Şu anda Lahor Sol Cephesi’nin koordinatörü.
Faruk Tarık’ın, Afganistan’ı anlamamıza yardımcı olacak, rakamlara dayalı değerlendirmesinin bir özetini paylaşıyorum: ABD, Afganistan’a 20 yılda 2 trilyon 226 milyar dolar akıttı. Bu para ile tüm dünyada temel eğitim ve sağlık hizmetleri sağlanabilirdi. Bütün bunlara rağmen, Amerikalılar Afganistan’dan aceleyle çekildi ve Eşref Gani hükümeti çöktü. Afganistan’da kalkınma, ‘demokrasi’ ve silahlı kuvvetlerin eğitimi adına harcanan paranın, dünya tarihinde bir benzeri yok.
Tarık, ABD’nin, Afganistan’da ciddiye alınacak büyüklükte insani ve finansal yatırımlar yaptığını belirtiyor. Bütün bu yatırımların, şimdi büyük ölçüde Taliban’ın imkanları haline dönüştüğüne dikkat çekiyor. Bu savaşta, 47 bin sivil, 66 bin Afgan askeri hayatını kaybetti. 20 bin 666 kişi yaralandı, 72 gazeteci ve 444 insani yardım görevlisi öldürüldü. 2 bin 400 Amerikan askeri ile 3 bin 800 Amerikan özel güvenlik görevlisi öldürüldü. NATO güçlerinin asker kaybı bin 144’tü. Ülke dışına sığınanlar 2.7 milyon, ülke içinde yerinden edilenler 4 milyon.
Savaşmadan teslim olan 300 bin Afgan askerinin eğitimi için 88 milyar dolar; baraj, otoyol vb. yeniden inşa projelerine 36 milyar dolar harcandı. Afganların haşhaş ekmemesi ve eroin satmaması için 9 milyar dolar tazminat ödendi.
Amerikalılar, yatırımlarla gerçekleştirdikleri kalkınmaya güvendi. Afganların Taliban’ı tercih etmeyeceğini düşündüler. Taliban’ın popülaritesi tartışmalı olmakla birlikte, harcanan para yoksulluğu ortadan kaldırmadı. Şu anda Afganistan’da işsizlik oranı yüzde 25, yoksulluk oranı ise yüzde 47.
İnsani açıdan ilerlemeler
Bununla birlikte insani açıdan bazı ilerlemeler kaydedildi. Örneğin, yaş ortalaması 56’dan 64’e yükseldi ve 5 yaşından önce ölen çocukların sayısı yarı yarıya azaldı. Okuryazarlık yüzde 8’den yüzde 43’e yükseldi. Toplumun yüzde 89’unun şehirlerde güvenli içme suyuna erişimi var.
Daha önce sadece yüzde 16 idi. Taliban artık 1996 Afganistan’ını değil, trilyonlarca doların yatırıldığı 2021 Afganistan’ını işgal ediyor. Özet: Barış ve demokrasi bir ülkeden diğerine taşınamıyor. Çete savaşı veren yerel kuvvetlerle, yabancı düzenli ordular başa çıkamıyor.
10 yıl Sovyet kuvvetleri egemendi, başarısız oldu. 20 yıl, ABD ve NATO güçleri Afganistan’daydı, Afgan ordusu savaşmadan dağıldı. Faruk Tarık, çözümün sosyalizmle gerçekleşeceğini söyleyerek yazısını noktalamış. Dünya, Taliban’ın kuracağı şeriat rejiminin, ne gibi felaketlere yol açacağını hesaplamaya çalışıyor. En önemlisi, hiçbir ülkeye demokrasi ısmarlama ya da yurtdışı yapım olarak gelmiyor.
Demokrasi, ülkenin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak şekilleniyor. Taliban iktidarıyla, İslam dünyası ve şeriat rejimleri konusu dünyanın gündemini daha fazla meşgul edecek.