Giriş
Barolar Kanunu’nu değiştirmeyi amaçlayan AK Parti yönetiminden bir heyet, CHP ve İYİ Parti’nin yanı sıra HDP grubunu da ziyaret etti. AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan bu ziyaretleri “katılımcı anlayış”ın parçası olarak gerçekleştirdiklerini açıkladı. Bu yeni bir durum... Uzun zamandır bayramlarda bile görüşmedikleri, geçen Ramazan Bayramı’nda da ziyaret etmedikleri HDP ile görüşüldü... “Terörle ilişkisini kesmediği” iddia edilen, yani teröristlikle suçlanan bir partiden söz ediyoruz.
Meclis’teki sandalyelere göre; AK Parti-MHP ittifakı barolar konusundaki kanunu çıkarmaya yetecek çoğunluğa sahip. İsteseler kanunu bir günde çıkarabilirler. Ancak daha önce pek tanık olmadığımız bir yaklaşım söz konusu. “Çoklu baro” sistemine baro başkanlarının gösterdiği tepki, iktidar saflarında da kafa karışıklığı yarattı.
AK Parti içindeki birçok hukukçu milletvekilinin bu değişikliği benimsemediği söyleniyor. İki gün önce Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Grup Başkanvekilleri’nin tersine, ortada bir taslak olmadığını söylemiş, farklı tutum sergilemişti. MHP’nin hukukçu milletvekilleri içinde de benzer “sorun”lar yaşandığı öne sürülüyor.
Ayrıca, Ankara’ya yürüyen baro yöneticileri arasında iktidar partisine yakın avukatların da bulunduğu görüldü. İşte bu tablo karşısında, AK Parti bir meşruiyet zemini oluşturmak için diğer partilerin kapılarını çalmış gibi görünüyor.
Başka bir hesap olabilir mi?
Öte yandan, son görüşme trafiği başka yorumlara da neden oluyor. Baro Kanunu nedeniyle böylesine radikal bir adım atılır mı? Amaç kanun değişikliğiyle sınırlı olsa AK Parti, daha önce yaptığı gibi CHP ve İYİ Parti’ye gidebilir, HDP’yi de “terörist” suçlamasıyla görmezden gelebilirdi.
Görmezden gelmemesi, HDP’ye de gitmesi, Meclis’in çalışması ve gerilimin düşürülmesi açısından iyi oldu. Başka? Geçen yıl yapılan yerel seçimlerde (ve ardından gelen 23 Haziran İstanbul seçiminde) iktidar neredeyse bütün metropolleri muhalefete kaptırdı. HDP’li seçmenin tayin edici bir rolü oldu. 2023 yaklaştıkça, AK Parti-MHP ittifakının bu kez yeterli çoğunluğu elde edemeyebileceği yönündeki yorumlar ve anket sonuçları çoğalıyor.
Yok sayılan HDP, yüzde 10’un üzerindeki seçmen desteğini koruyor. Yeni kurulan DEVA ve Gelecek partilerinin alabileceği oylar da hesaba katılırsa, HDP oyları değer kazanıyor. İktidar partisi acaba yeni girişimlerin başlangıcı olarak mı HDP’nin kapısını çaldı?
