Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp anlatıyor...
KADAVRADAN BÖBREK NAKLI NE DEMEK? HAYATINI KAYBEDEN HERKES BÖBREK VERICISI OLABILIR MI?
Aslında kadavra tabiri doğru değil. Böbrek vericisi olabilmek için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekiyor. Yani ölümle yaşam arasındaki sınırda olan, yoğun bakım ünitesinde yaşam destek cihazlarına bağlı, cihazlardan ayrıldığında kısa süre içinde dolaşımın da durmasıyla hayatını kesin olarak kaybedecek kişilerden böbrek alınabiliyor. Bu arada koma ve beyin ölümü kavramları çok karıştırılıyor. Beyin ölümü geri dönüşümsüz ölümdür, komadan ise çıkılabilir. Dolayısıyla verici derken komadakileri değil, beyin ölümü bilimsel olarak kanıtlanmış kişileri kastediyoruz. Bir başka önemli nokta, her beyin ölümü gelişen hastadan organ alınamadığı gerçeği... Örneğin tedavi edilmemiş kanseri, bulaşıcı hastalığı veya ilgili organ yetmezliği olan hastaların organları kullanılamıyor. Ayrıca kişinin birinci dereceden yakınlarından “organ bağışı” için izin alınması gerekli. Ülkemizde hem beyin ölümü bildirimi az hem de bağış oranları düşük.
KIMLER CANLI VERICI OLABILIYOR?
Aslında arzu edilen kadavra vericili böbrek naklidir. Fakat maalesef her böbrek yetmezliği hastasına yetecek kadar organ bulanamıyor. Ayrıca uygun vericiden yapıldığında canlı vericili böbrek nakli daha uzun böbrek ömrü sağlıyor. Organ vermeye kendisi gönüllü olmuş, 18 yaşını geçmiş, akıl ve beden sağlığı yerinde, dördüncü dereceye kadar kan veya sıhri (hısım) akrabalardan veya Sağlık Bakanlığı etik kurulundan geçtikten sonra akraba olmayan kişilerden böbrek alınabiliyor.
ILERI EVRE BÖBREK YETMEZLIĞI OLAN HERKESE NAKIL YAPILABILIR MI?
Evet, son evre böbrek yetmezliği olan herkes böbrek nakli için adaydır. Ancak hastanın kalp-damar hastalığı, Hepatit B ve C enfeksiyonu, tüberküloz (verem) hastalığı, idrar yolu bozukluğu varsa bu sorunlar tedavi edildikten sonra nakil yapılır.
Aksi takdirde bu problemler böbrek naklini ve sonuçlarını olumsuz etkileyebilir. Yine kontrol altına alınamamış ruhsal ya da nörolojik hastalığı olanlar ve kanser hastaları böbrek alıcısı olamaz.
BÖBREK NAKLI OLMAK IÇIN BAŞVURAN HASTALARI NASIL BIR SÜREÇ BEKLER?
Kadavradan böbrek nakli olmak üzere başvurmuşsa kan grubu, doku grupları tayin edilir. Ayrıntılı muayene ve tetkikleri yapılarak başta kalp hastalığı olmak üzere kanser, sarılık, akciğer hastalığı gibi tüm sistemik hastalıklar için taranır. Varsa önce bu hastalıklar veya problemler çözüme kavuşturulur. Yoksa hastalar ulusal organ nakli bekleme (UKM) sistemine kaydedilir ve organ için çağrılmayı beklerler. Hastanın canlı vericisi varsa her ikisinin kan ve doku gruplarına bakılır. Alıcı ve vericinin kan-hücre karşılaştırılması yapılır; alıcıda vericiye karşı antikor olup olmadığı araştırılır. Her ikisinin de ayrıntılı muayene ve tetkikleri yapılır, nakil olmalarına engel bir hastalık olup olmadığı araştırılır. Tedavi edilecek olanlar nakil öncesi iyileştirilir, nakle engel durum geçinceye kadar nakil ertelenir.
BÖBREK NAKLININ CANLI VERICI IÇIN RISKLERI NELER OLABILIR?
Böbrek nakline hazırlık yapılırken alıcı kadar verici de detaylı incelenir. Tabiri caizse canlı verici “bir başkasının menfaati, mutluluğu için bıçak altına yatan” kişidir. Bu nedenle vericinin böbrek nakli sonrası sağlığını koruması, kilo almaması, sigarayı bırakmış olması gerekli. Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olanlardan, birden fazla tansiyon ilacı kullananlardan, ciddi sistemik hastalığı olanlardan organ alınırsa bu kişilerde nakil sonrası kan basıncı düzensizliği, idrarda protein kaybı ve hatta böbrek yetmezliği gelişebilir. Dolayısıyla bu tip marjinal verici adaylarından böbrek almanın hem alıcıya hem de vericiye tıbbi etkileri göz önünde tutulmalı
BÖBREK NAKLINDEN SONRA HASTALARIN YAŞAMLARI NASIL DEĞIŞIR?
Böbrek naklinin erken döneminde hastalar yeni sürece adapte olurken önceki durumlarına göre daha fazla ilaç alırlar. Zamanla bu ilaçların sayısı ve yoğunluğu azalır, hastaların önemli bölümünde ilaçlar ömür boyu devam eder. İştah artmasına bağlı olan kilo artışı, ilaçların ciltteki yan etkileri bazı hastaları erken dönemde kozmetik açıdan mutsuz edebilir. Uyum sağlamış, iyi çalışan bir böbrek, kronik böbrek hastalığının bütün metabolik ve sistemik hasarlarını ortadan kaldırabilir. Böbrek nakli olanlar belirli bir süre sonra çalışma hayatına dönebilir, okula devam edebilir, kadın hastalar çocuk sahibi olabilir.
TÜRKIYE’DE CANLI YA DA KADAVRAN NAKIL ORANLARI NEDIR?
Türk Nefroloji Derneği verilerine göre, 2019 yılı itibarıyla Türkiye’de 19 bin 100 kişi böbrek nakilli olarak yaşıyordu. 2019 yılında yapılan böbrek nakli sayısı ise 805’i kadavra, 3 bin 53’ü canlı verici olmak üzere 3 bin 858’di.
KADAVRADAN BÖBREK NAKLI NASIL ARTIRILABILIR?
İspanya başta olmak üzere bazı ülkeler kadavradan böbrek naklini artırmayı başardı. Kadavra naklinin artması için tabii ki beyin ölümü tespitinin çoğalması, beyin ölümü olan kişilerde bakım standardının artırılması ve nihayetinde hasta yakınlarının bağış teklif edildiğinde kabul etmesi, bir başka değişle toplumsal “diğerkâmlığın” artması gerekli. Ayrıca organ bağışlayan ailelerin çocuklarının eğitimine yönelik kolaylaştırıcı girişimler yapılabilir. Başka yönde destek düşünülebilir. Elbette bu destekler devletin gözetiminde ve denetiminde olmalı