Depresyon bazen mutsuzluk, üzüntü, karamsarlık gibi klasik belirtilerle değil de baş ağrısı, baş dönmesi, şişkinlik gibi bedensel şikayetlerle kendini gösterir. Bu gruptaki hastalar, doktor doktor gezer, durmadan bir sürü tetkik yaptırır ama somut bir sonuca ulaşamaz. Oysa altta yatan asıl neden depresyondur!Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Oya Bozkurt anlatıyor...
MASKELİ DEPRESYON NEDİR?
Depresyondaki kişilerin bazılarında depresyon klasik belirtilerle değil de daha çok bedensel hastalık belirtileri şeklinde ortaya çıkar. Buna da ‘maskeli depresyon’ denir. Ülkemizde ve diğer doğulu toplumlarda maskeli depresyon daha yaygındır. Çünkü insanlar duygularından söz etmek istemezler, bunun kendileri için bir eksiklik ve yetersizlik olduğunu düşünürler.
MASKELİ DEPRESYONUN EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ NELER?
Belirtiler çok çeşitli. Bütün vücut sistemleri ve fonksiyonlarıyla ilgili olabilir ancak en sık görülenleri şunlar:
- Baş ağrısı
- Bel, sırt, boyun, eklem ağrıları
- Gezici vücut ağrıları
- Halsizlik, yorgunluk, bitkinlik
- Baş dönmesi
- Kulak çınlaması
- Nefes darlığı
- Çarpıntı
- Sindirim sistemi şikayetleri, bulantı, şişkinlik
- Solunum sistemi sorunları
- Cilt sorunları
- Cinsel şikayetler
Ama asıl altta yatan neden depresyondur. Bu grup hastalar, başlangıçta bedensel şikayetlerle psikiyatri dışı hekimlere başvurur, doktor doktor gezer ve durmadan bir sürü tetkikler yaptırırlar ama somut bir sonuca ulaşamazlar.
DEPRESYON HANGİ SEBEPLERLE ORTAYA ÇIKAR?
Araştırmacılar, depresyonda olmayanlarla karşılaştırarak depresyondaki insanların beyinlerindeki değişiklikleri saptadılar. Örneğin, beyindeki hipokampus adlı bölge depresyon geçmişi olanlarda daha küçük. Serotonin, norepinefrin, kortizol gibi hormonların da depresyon gelişimindeki etkileri biliniyor. Yaşam olayları ve çevresel stres etkenleri, travmalar, aile içi şiddet, sevilen kişilerin kaybı tetikleyici olabilir. Ayrılık, boşanma, emeklilik, yaşlılık, işten ayrılma gibi yaşam dönemi olayları da depresyona yol açabilir. Anne veya babası depresyon yaşayan bir kişinin hayatının bir döneminde depresyonla karşılaşma riski yüksek. Ama aile geçmişinde depresyon hastası olmayan biri de depresyonu tecrübe edebilir. Depresyonun oluşması için ille de bir sebep gerekmez. Birdenbire ya da yavaş yavaş ortaya çıkabilir. Güçsüz hissetme ya da hayatın gidişatında kontrolü elinde bulunduramama gibi nedenlere bir tepki olarak da oluşabilir.
BUNLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Araştırmalara göre, şu faktörlerden birine sahipseniz depresyona girme ihtimaliniz daha yüksek:
- Erken ebeveyn kaybı
- Madde ve alkol kullanımı
- Anksiyete bozuklukları
- Kadın olmak
- Düşük sosyo-ekonomik düzey
- Ayrı yaşama
- Boşanmış olma
- İşsizlik
- Daha önce depresyon geçirmiş olma
- Yakın zamanda önemli yaşam olayları
- Stres
- Kişilik yapısı
- Çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü
- Bazı ilaçlar
- Tıbbi hastalıklar
- Hormonal değişiklikler
AÇIK HAVADA SABAH SPORUNU İHMAL ETMEYİN
Sonbahar depresyonu nedir?
Pek çok kişi, sonbahara girerken kendini daha mutsuz, gergin, yorgun ve hüzünlü hissettiğinden söz eder. Sabahları dinlenememiş uyanmak, gün içinde yorgun hissetmek, iştahla birlikte karbonhidratlı ve şekerli besin tüketiminin artması, odaklanmada güçlükler, unutkanlık, dikkatsizlik, çalışmanın zorlaşması, cinsel isteğin azalması...
Her birey, bu şikayetleri birkaç günlük sürelerle, dönüşümlü olarak deneyimleyebilir. Bu doğal bir durumdur. Ancak bu şikayetlerin devamlı bir arada görülmesi depresyon işareti olabilir.
Sonbahar depresyonuna karşı önerileriniz nelerdir?
En etkilisi insanın zamanını olabildiğince açık havada geçirmesi. Bunun en akıllıca yöntemi sabah sporları. Her sabah yarım saat bile olsa tempolu yürüyüş hem gün ışığı almayı sağlar hem de vücudun endorfin ve serotonin salgılamasına yardımcı olur. Endorfin ve serotonin, fiziksel aktivite sonrasında daha fazla salgılanan ve insana mutluluk veren kimyasallardır.