Mide içeriğinin yemek borusuna doğru kaçması reflü olarak adlandırılıyor. Hastalığın en önemli işaretlerinden biri göğsün orta hattında aniden ortaya çıkan ağrılar. Bazen çok şiddetli olabilen bu ağrılar pek çok kişiye “Acaba kalp krizi mi geçiriyorum” diye düşündürüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Oğuz Önder anlatıyor.
REFLÜ NEDİR?
Mide içindeki sıvı veya gıdaların yemek borusuna, hatta ağza kadar geri gelmesidir. Bu durum gün içinde birkaç kez doğal olarak meydana gelebilir, pek çok kişide de herhangi bir şikayete neden olmaz. Fakat bazı hastalarda yemek borusu dokusunda bozukluklara yol açabilir, sindirim ve solunum sistemini ilgilendiren şikayetleri tetikleyebilir. Mide içeriğinin yemek borusuna doğru kaçması sık sık gerçekleşiyorsa biz bu tabloyu artık reflü hastalığı olarak tanımlarız.
SIK RASTLANAN BIR HASTALIK MI?
Evet, oldukça sık... Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre; en az haftada 1 kez tekrarlayan reflü sıklığı yüzde 10-27 arasında tespit edilmiş. Kadın ve erkekleri eşit sıklıkta etkiliyor. Fakat Türkiye’de “mide yanması” şikayeti ile doktora başvuranların çoğu kadın. Buna karşın reflü ile ilişkili yemek borusunda tahriş, yara veya hücre bozulması (Barret özofagus) erkeklerde daha fazla.
BELİRTİLERİ NELER?
Kalp seviyesinde yani iman tahtası adı verilen kemiğin arkasında yanma. Göğüs kafesinin orta hattında ağrı. Yutma zorluğu veya yiyeceklerin yemek borusunda takılması hissi. Bazı hastalar acı-ekşi yakıcı bir sıvının veya yenilen gıdaların mideden yukarı gelmesinden şikayet eder. Reflü boğaza kadar yükselirse boğazda baskı, ağrı şikayeti de ortaya çıkabilir. Kronik (uzun zamandır devam eden) gece öksürüğü, ses değişikliği, uyku bozuklukları görülebilir. Uzun süreli reflüde mideden yükselen asitli sıvılar diş minesine zarar vererek diş hastalıklarının gelişmesini kolaylaştırabilir. Bazı hastalar, ağrı veya yanma olmaksızın geçmeyen ağız kokusundan şikayet edebilir.
BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILABILİR Mİ?
Reflü şikayetleri bazı hastalarda göğüsteki ağrı ve yanma çok şiddetli olabilir. Hastalar bu nedenle kalp krizi geçirdiğini ya da bir kalp rahatsızlığının olduğunu düşünebilir. Bir de reflüde görülen öksürük, astım ve kronik bronşit hastalarının geçirdiği ataklara benzeyebilir.
HANGİ MEKANİZMAYLA ORTAYA ÇIKIYOR?
Hastalığın ortaya çıkışında mekanik ve kimyasal faktörler bir arada rol alıyor. Yemek borusu (özofagus) 25 santim uzunluğunda, 2.5 santim genişliğinde, ağız ve mide arasında gıda-sıvı transferi yapan tüp şeklinde bir yapıdır. Yemek borusunun mideye bağlandığı noktada halka şeklinde, kas tabakasından oluşan bir kapak vardır. Bu kapak kasılarak kapanır, gevşeyerek açılır. Kapandığında midedeki katı ve sıvılar yemek borusuna geri kaçmaz. Bazı durumlarda kapak kısa süreli gevşek kalır ve mide içeriği yemek borusuna kaçar. İşte gevşeklik hali sık tekrarlarsa şikayetler ortaya çıkar.
PEKİ, MİDE KAPAĞI NEDEN GEVŞİYOR?
Mide fıtığı, obezite, gebelik gibi sebeplerle gevşeyebilir. Ayrıca beslenme şekli, gıda seçimleri de reflüyü kolaylaştırabilir. Örneğin, yağlı yemekler, kızartmalar, çikolata, nane, kafein, alkol, domates, salça (domates veya biber), gazlı-asitli içecekler, narenciye gibi asitli meyveler reflü yakınmalarını artırabilir. Sigara da önemli reflü nedenleri arasındadır. Bunun dışında uykudan hemen önce yemek yenilmesi, dolu mide ile spor yapılması, öğünlerde mide kapasitesini aşan miktarda yemek yenilmesi reflü nedeni olabilir.
TEDAVİ EDİLMEZSE GÖRÜLEBİLECEK SORUNLAR
Sık tekrarlayan veya tedavi edilmeyen reflü atakları uzun dönemde bir dizi soruna neden olabilir. Bunlardan ilki yemek borusu erozyonudur. Yemek borusunun iç kaplamasında milimetrik, iltihaplı hasar bölgeleri oluşmasına erozyon adı verilir. Bu hasar noktaları derin ve büyük yaralara dönüşürse yemek borusu ülseri adı verilen sorun gelişir. Yemek borusu ülseri zamanla veya diyetle geçici iyileşme gösterebilir. Ancak şişmanlık, sigara gibi risk faktörleri olan hastalarda genellikle tekrarlar. Tekrar tekrar erozyon ve ülser gelişmesi, hasar bölgesinde darlığa neden olabilir. Darlık ortaya çıkarsa gıdalar veya ilaçlar bu noktada takılır.
YAŞLILARDA ZATÜRRE NEDENİ OLABİLİR
Kronik reflü sorunu olan hastalarda, mideden yukarı gelen asitli sıvılar gırtlakta tahrişe ve ödeme neden olur. Bu da boğaz ağrısı ve seste kabalaşma ile kendini gösterir. Hatta hastaların çoğu “Farenjit oldum” diye düşünerek kulak burun boğaz hekimlerine başvurur. Çocuklarda ve genç erişkinlerde reflü, astım hastalarında görülenlere benzer nefes darlığı şikayetlerine yol açabilir. Tanı konulmuş astım hastalarında atak gelişmesini kolaylaştırabilir. Asitli sıvıların veya gıda parçalarının akciğere kaçması sonucunda özellikle yaşlı hastalarda alt solunum yolu enfeksiyonları yani zatürre (pnömoni) gelişebilir.