Panik bozukluk başladığında bir süre sonra hayatın amacı “Panik atak geçirmemeliyim” ya da “Atak geçirirsem bunu bir an önce azaltmalıyım” olur. Bu nedenle hastane yakınına taşınanların, tek başına seyahat edemeyenlerin, yanında sürekli ilaç taşıyanların sayısı hiç de az değil! Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Türkçapar anlatıyor.
Panik bozukluk kişinin yaşamını nasıl etkiler?
Panik bozukluğu olan bireylerin yaşamının merkezine artık panik atak geçirmeme amacı oturur. Kişi panik atak geçirme olasılığını artıran etkinliklerden, ortamlardan uzak durmaya başlar. Panik ataklar genellikle bedensel bir belirtiyle tetiklendiği için kişi bu bedensel belirtinin ortaya çıkmasını önlemeye veya bunun ortaya çıkacağı yerlerden kaçınmaya başlar. Örneğin atakları çarpıntıyla başlayan bir kişi kendisinde çarpıntı oluşturacak şeylerden kaçınır, spor yapmamaya, hızlı hareket etmemeye çalışır. Ya da atakları belli bazı mekanlarda, ortamlarda çıkan kişi o tür mekanlardan, ortamlardan uzak durur. Mesela terlemesine neden olacak, nefesini daraltacak yerlerden kaçınır. Bedenini takip etmeye başlar, bütün dikkati o bedensel belirtinin vücudunda olup olmadığına yönelir. Bu da o bedensel belirtileri daha çok fark etmesine yol açar ve tam bir kısırdöngüye girilir.
‘KURTARICI’ ÖNLEMLER
Panik bozukluğu olan bireyler olası bir panik atak durumunda onları kurtaracağını düşündükleri birtakım önlemler alır. Biz bunları ‘güvenlik sağlayıcı davranışlar olarak adlandırırız. Örneğin yanında hep güvendiği birisiyle seyahate çıkabilir, yanında sürekli su, kaygı giderici ilaçlar taşıyabilir, cep telefonunu hep yanında bulundurur veya çift cep telefonu taşıyabilir. Bazı hastalar panik atak geçirirlerse hemen erişebilecekleri bir hastaneye acil servise yakın olmak isterler. Güvenilir sağlık kuruluşlarının, acil servislerin, büyük hastanelerin yakınında olmaya gayret ederler. Bazı hastalar kendilerine bir sıkıntı geldiğinde hemen hastaneye gidebilmek açısından ulaşım araçlarına yakın olmak isterler.
YAŞAMI ALTÜST EDER
Bütün bu gündelik hayatı zorlaştıran kurallar, kişinin yaşamının merkezine panik atak geçirmeme veya panik atak geçirirse bunun bir an önce azalması hedefini koymasına yol açar. Bu da kişinin aile, okul, iş hayatını, arkadaşlık ilişkilerini, toplumsal etkinliklerini, hobiler gibi faaliyetlerini bozar. Çünkü öncelik panik atak geçirmeme ya da panik atak geçirirse bunu önleme biçimini almıştır artık. Örneğin sevdikleriniz, yakınlarınız panik atak geçireceğinizi düşündüğünüz bir yerde ya da uzaklıktaysa artık onları ziyaret etmemeyi seçebilirsiniz. Çarpıntıya yol açacağı için spor yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Ataklarınız terle, sıcakla ortaya çıkıyorsa bu tür hava koşullarında yaşamınızı kısıtlayabilirsiniz.
Panik bozukluğu toplumda hangi sıklıkta görülür?
Yaşam boyu bir kişide panik bozukluk olma olasılığı yüzde 2 civarındadır. Ama panik bozukluk olmaksızın sadece panik atak geçirme oranına baktığımızda bu oran yüzde 10 civarındadır. Bu rakamlar da gösteriyor ki geçirilen her panik atak, panik bozukluğa dönüşmüyor. Panik bozukluk, bütün kaygı bozuklukları gibi kadınlarda daha sık görülüyor ve kadınlarda genellikle 20-30 yaş arası bir başlangıç yapıyor. Panik bozukluğun sık eşlik edeni olarak bildiğimiz agorafobi ise daha sık, yüzde 3-6 gibi görülüyor.
Panik atakların gün içindeki dağılımı konusunda bilgi var mı? Örneğin akşamları daha sık olduğuna ilişkin görüşler var...
Panik ataklar günün her saatinde olabilir. Ama özellikle yalnızken, bedensel duyumlarınıza ya da zihinsel akışınıza daha fazla yoğunlaştığınız anlarda sıklaşır. Örneğin kalp rahatsızlığına bağlı göğüs ağrısı ya da bedensel belirtiler daha çok eforla ortaya çıkar. Buna karşın panik bozukluğu olan bireyler genellikle yalnızken, dinlenirken ya da uykuya dalmadan önce atak geçirir. Akşamları veya geceleri daha sık panik atak geçirilmesi, gece kişinin kendiyle baş başa kalması, dikkatinin bedenine daha çok yoğunlaşmasıyla ilgilidir.
Uykuda panik atak geçirilir mi?
Geçirilir... Buna gece geçirilen atak anlamında ‘nokturnal panik atak’ diyoruz. Bu tür atakta uykudan uyanır, o anda yaşadığınız bedensel belirti her neyse onu olumsuz yorumlarsınız. Örneğin, çarpıntınız varsa kalp krizi geçirdiğinizi düşünürsünüz. Fakat diyelim ki kabus görüp uyandınız... Bu durumda panik atak geçirme riskiniz daha düşüktür. Çünkü uyanmanızı ve uyandığınızda yaşadığınız bedensel belirtileri kabusa bağlarsınız. Fakat belirgin bir sebep olmadan durduk yerde sizce anlaşılabilir bir sebep olmaksızın uyanıp çarpıntı yaşarsanız bunu felakete dönük yorumlama eğiliminde olursunuz.
Panik bozukluk başka bir psikiyatrik rahatsızlığın sonucunda ortaya çıkabilir mi? Örneğin tedavi edilmemiş depresyon ya da obsesif kompulsif bozukluk panik bozukluğa yatkınlığı artırabilir mi?
Panik bozukluk başka ruhsal rahatsızlıklarla birlikte görülebilir ama genellikle ilk başlayan panik bozukluktur. Yani kişide bir panik bozukluk olur, tedavisiz kaldığında depresyona neden olabilir. Yine zaten evhamlı, kaygılı olan bireylerde herhangi bir bedensel sorun olması, ek olarak panik bozukluk da oluşturabilir. Yine obsesif kompulsif bozukluk (OKB), depresyon ya da fobik bozukluklarda zaman zaman panik ataklar olabilir. Ama örneğin OKB’si olan bir birey, kirli bir nesneye temas ettiğinde panik atak yaşıyorsa ve bu ataklar sadece bu tür durumlarda ortaya çıkıyorsa buna ayrıca panik bozukluk tanısı konulmaz. Ya da fobik bir birey örneğin köpek fobisi olan kişi, köpek gördüğünde panik atak yaşıyorsa buna ayrıca panik atak tanısı konmaz. Panik atak düzeyinde fobik kaygının eşlik ettiği bir özgül fobi denir buna...