7 Aralık Mevlânâ Haftası başladı. Mevlânâ şöyle diyor: ‘‘Dün zekiydim dünyayı değiştirmek isterdim, bugün akıllıyım kendimi değiştiriyorum.’’ Ne zor şeydir kendimizi değiştirmek. Halbuki insan iyi yönde değiştikçe gelişir, çevresini geliştirir. O halde değişime nasıl başlamalı? İşte formül:
1-FARKINDALIK: Önce şu anki durumun farkında ol. Kendinle ilgili neleri değiştirmek sana iyi gelir? Neden? Bunu bir yere yaz. Eşinle veya arkadaşınla konuş.
ÖRNEK: Kredi kartı borcu istemiyorum.
2-HEDEF: Düşüncelerini belirli hedefe yönlendir. Değişiminle neye kavuşacaksın? Bu seni nasıl hissettirecek? ÖRNEK: 36 bin TL kredi kartı borcumu 3 ayda kapatıp kutlama yapacağım.
3-KARARLILIK: İstemek yetmez. Herkes ister. Değişim için kararlılık şart.
ÖRNEK: Kredi kartımı 3 ay kullanmayacağım.
4-DİRENÇ: Pes etmemek önemlidir. Herkes başlar, bir çoğu da kararlıdır ama pes etmeyen kazanır.
ÖRNEK: Arkadaşlarım çok ısrar etse de yemeğe çıkmayacağım. O borç mutlaka kapanacak.
5-İNANÇ: Binanın çimentosu, mayası gibidir inanç. Kendine ve yapabileceklerine inanmak... Olumlu düşünceler özgüvenini artırır ve yeni davranışları kolaylaştırır.
ÖRNEK: İradeli, güçlü insanım. Bunu yapabilirim. 12 gün oldu hiç istek harcaması yapmadım.
6-GELECEK ODAĞI: Hayat ileri akıyor. Geçmişteki deneyimlerden ders al ama odak noktan gelecekteki hedeflerin olsun. Düşüncelerini geleceğe odaklı şekillendir.
ÖRNEK: Geçmişte kart borcumu kapatmayı başaramamış olsam da, bu sefer Mart 2024’e kadar bitireceğim.
7-ESNEK DÜŞÜNCE: Olaylara farklı açılardan bak. Zorlandığında alternatif çözümler ara.
ÖRNEK: Arabam bozuldu, kartımı kullanmak zorunda kaldım. E tamam, yapacak bir şey yok, zorunluydum. O zaman başka bir yerden kesmeliyim.
8-ÇEVRE ETKİSİ: Çevrendeki beş kişi ne yaparsa sen de ona dönüşürsün.
ÖRNEK: Kredi kartını fazla kullanan arkadaşlardan biraz uzak duracağım.
9-KUTLAMA: Küçük adımlarla giden yolda ilerledikçe kendinizi kutlayın.
ÖRNEK: 35 bin kredi kartı borcumun ilk 1.000 TL’sini kapattım.
BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR?
İlber Ortaylı’nın kitabı ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır?’ beni çok etkiledi. Yeni yıla 24 gün kala biraz düşündürmek için birkaç alıntı yapmak istedim.
ÖNCE SAĞLIK
“Hayat telaşından kaç yaşına geldiğini fark etmiyorsun… İnsanın lüzumsuz ihtiraslardan kurtulması lazım… Bu gerginliğe vücut dayanmıyor. İçkiyi azaltın, sigarayı bırakın. Yağlı yemekleri azaltın, kendinize bakın.
HAYAT 4 BÖLÜMDÜR
12-25: Temel atma, kendini ispat. Her bakımdan boy atma dönemi,
25-40: Yetişme,
40-55: Olgunlaşma, eser verme,
55 ve sonrası: Dinlenme, demlenme ve tekrar. İnsan ömrünün hangi döneminde olduğunu iyi bilmeli.
HERKES KENDİ TARİHİNİN MİMARIDIR
Kimisi hayatı fazla kurcalamadan yaşar. Pek ilginç olmayan şeyler yaparak. Bazı insanlar da vardır ki, hayat yolunda ilerledikçe, ilginç, güzelleşmiş ve olgunluk zarafet doğasına bürünmüştür. Yaşadıklarına karşı muhakeme geliştirdikleri ve dünyanın sorunlarına çözüm aradıkları için yüz hatlarında olgunluk vardır.
NEREDE 16 YAŞINDA DEHALAR?
Kim kaç yaşında ne yapmış inceleyin. Mozart en fazla eser veren kişi 35 yaşında gitmiş bu dünyadan. Artık en iddialı toplumlarda bile (örneğin Almanya) bu yok. Herkes bir ‘yaratıcılık’ lafı tutturmuş gidiyor. Çocuklar yaratıcı deniyor. Hayır. Nerede 16 yaşında dehalar ve eserleri? 5’inci yüzyılda ortalama yaş 35 idi. Şimdi hâlâ çocuksun bu yaşta, öğreniyorsun.
90 YAŞ
Öte yandan 99 yaşında vefat eden Mimar Sinan, 90 yaşından sonra harika eserler vermiştir.