Ülkemizde 23 milyon çocuk var, yarın ise Atatürk’ün bizlere armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız. Sizi bu vesileyle çocukların hayatını değiştiren güzel ve etkili bir projeyle tanıştırmak istiyorum.
Adını ve ilhamını genç yaşta trajik bir uçak kazasıyla aramızdan ayrılan Mina Başaran’dan alan Mina’nın Çocukları üç senelik pırıl pırıl parlayan bir inisiyatif. Üniversiteli genç kızlar bir araya gelip bir sosyal sorumluk projesi olarak Mina Başaran’ın annesi Beril Başaran’a sunmuş ve onayı ile başlamışlar. Beril Başaran, “Geleceğimizi eğitimli gençlerin değiştireceğinin farkındayız. Ne mutlu bizlere ki kendi başarı ve sorumluluklarıyla bu genç yaşta bir sosyal sorumluluk projesini tasarlayıp bizlere örnek olan gençlere sahibiz” diyor.
EĞİTİM
Çocuk bayramımız vesilesiyle bu projeyi anlatmak istememin sebebi, gençlerin doğru ve nitelikli eğitimle çocuklarımızın hayatını pozitif yönde etkileyebileceğine şahit olmam ve çok etkilenmem. Ayrıca, kadınların özgürlüğüne, kendi paralarını kazanıp yönetmelerine verdiğim önemi de biliyorsunuz. Bunun için de eğitim şart.
NASIL IŞLIYOR?
Projenin ana paydaşı Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi (TÜKD). Derneğin bünyesinde Mina Bursu’na hak kazanan üniversiteli kız öğrenciler psikolojik ve davranışsal özel bir eğitimden geçiyorlar. Daha sonra aldıkları bu eğitim sayesinde kendi büyüdükleri illerinden, 10-14 yaş arasındaki çocuklara bilgi, anlayış, şevkat ve ilham çerçevesinde yol gösteriyorlar.
KARDEŞ
Burada üniversiteli genç kızlar çocuklara ‘kardeşim’ diye hitap ediyor, çocukların gerçek isimleri gizliliklerine saygı sebebiyle açıklanmıyor.
PARLAYAN 60 SAAT
Üniversiteli kızlar, ‘kardeş’ dedikleri çocuklarla iletişime geçmek için Prof. Dr. Zuhal Baltaş ve ekibinden
- Güvenli davranış geliştirme n Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın
- Vizyon, misyon ve değerler
- Büyük resmi görmek
- Sürdürülebilir bir dünyada yaşamak
- Kuşaklar arası ilişki yönetimi
- Stres ile başa çıkmanın yolları n Beden dili ve empati
- Sağlıklı kızgınlık, sağlıklı iletişim konularında eğitim alıyor.
Prof. Dr. Zuhal Baltaş diyor ki: “Gelecek geldi, biz neredeyiz? sorusunu soran, insani değerleri yüceltecek yaşam tohumlarını atma sorumluluğuna sahip gençlerle çalışıyoruz ve ışıklarını yayacaklarına inanıyoruz. Grup çalışmalarıyla; bilgi ve yaşam becerilerini geliştirecekleri bir deneyim yaşıyorlar.”
İŞTE ÇOCUKLARIMIZA DEĞER KATAN PROJEDEN HARİKA HİKAYELER…
YILDIZ KEŞFEDECEĞİM
Üniversiteli Gülsen Genç, 25, Istanbul
“12 yaşındaki kardeşim ile birlikte geçirdiğimiz bu iki senelik süreçte kazandığı ilk alışkanlığı düzenli olarak sokağa mama ve su kabı koymaktı. Daha sonrasında herhangi bir yönlendirmem olmadan düzenli olarak sürdürdü. Canlıların yaşam haklarına dair olan hassasiyeti arttı. Parlak bir öğrenci olarak kurs için bursluluk sınavına girdi. Annesi ise kursun ücretinin bir kısmını kursu temizleyerek karşıladı.
Böylece kardeşim eğitim alırken annesi ekonomik özgürlüğünü kazanmaya ve sosyalleşmeye başladı. Kardeşimin hedefi mühendis olmak. Uzaya, gezegenlere çok meraklı olduğu için pandemi sonrasında ona İstanbul Teknik Üniversitesi’ni (İTÜ) gezdirip vizyonunun gelişmesi için akademisyenlerle tanıştıracağım. Bana, ‘’Bir gün bir yıldız keşfedeceğim, adını da Gülsen koyacağım’’ demesi benim için en değerli ve unutulmaz anlardan biri.
BİLİM, SANAT, SPOR
Üniversiteli Rengin Nur Keskin, 23, Van
“Memleketimdeki abla ve kardeşle gülmek, konuşmak, yürüdüğümüz yolu güzelleştirmek beni çok iyi hissettirdi. Görüşmelerimizde yaptıklarından ve anılarından bahsetmeleri kendilerini daha rahat ifade etmeleri beni çok mutlu ediyor. Kardeşlerden biri def kursuna gitmeye başladı ve pandemiyle birlikte müziği daha çok hayatına aldı.
Bilim dergilerindeki deneyleri arkadaşlarıyla sosyalleşerek yapmayı çok sevdi. Ablası ise kick boksa başladı ve kendini zinde, sağlıklı, güçlü, özgüvenli hissetti. Bu projeyle bir hayali yaratma duygusunun eşsiz tadına vardık.”
BİR RESSAM DOĞUYOR
Üniversiteli Raziye Aytaç, 24, Gaziantep
“Gaziantep’liyim ve projeyi orada yürüttüm. Küçük kardeşim sınavlarda derece yapan başarılı bir öğrenci. İlk görüşmemizde bana doktor olmak istediğini söyledi ancak resim konusunda da çok yetenekli. Gözleri ışıldayarak bahsettiği şey resim yapmaktı ve kursa gitti. Sonraki görüşmelerimizde bana ressam olmayı istediğini söylediğinde ilgi duyduğu bu alanın aynı zamanda değerli ve önemli olduğunu anladığını gördüm.
Onunla Türkiye’nin en iyi liseleri hakkında sohbet ettik ve onu bu yıl bursluluk sınavına hazırladık, eğitim hayatı için neler yapabiliriz diye düşündük. Son görüşmemizde bursluluk sınavının güzel geçmesini kutladık. Onunla önemli dünya çocuk klasiklerini okuduk. Ufkunu genişletebilmek için bilim dergileriyle tanıştırdık. İki senenin sonunda birbirinden değerli klasikleri okumuş ve hayal dünyasında diyardan diyara koşturan bir çocuk var karşımda.”