Birçok kişi zaman zaman kendi kendine, arkadaşına, dostuna, aile büyüklerine veya profesyonel birine sorar, danışır, anlatır. Neden benim ilişkim düzgün ve sorunsuz gitmiyor? Neden hep aynı sorunları yaşıyorum? Ne zaman devam etmeliyim veya ne zaman bırakıp gitmeli miyim? Ne yapmalıyım?
Bazen her şeyi doğru yapsanız da yine istediğiniz sonuca erişemezsiniz.
İlişkinizde partneriniz, diyelim ki sizinle birçok konuda eskisinden daha az beraber olmaya başladı. Siz de problemlerinizi belirlediniz, bu konuyu defalarca konuştunuz ve daha derinde yatan problemleri anlamaya çalıştınız. Sonra geri adım atıp bu problemle ilgili kendi üzerinize düşen sorumluluğu almasını istediniz. Siz ise kendi üzerinize düşenin daha fazlasını yaptınız ya da hayatınızdaki kişi artık sizi dinlemeyi, beraber olmayı ve aramayı bıraktı. Siz de birkaç günlüğüne ortadan kaybolup bir yerlere gittiniz. Onun bunu fark etmesini, sizi aramasını ve ilişkinizin başlarındaki o ‘ilgili’ kişiye dönmesini umuyorsunuz. Fakat bir şeylerin ters gittiğini hisseden sizden başkası değil. O arama gelmedi ve sizin yokluğunuzu fark etmedi bile.
Siz de bunun ilişkinize dair bir kırılma noktası olmadığını, çünkü ortada herhangi bir ‘ilişki’ olmadığını fark ettiniz.
Belki de artık bu adamdan veya kadından hayatınızı geri alma zamanı geldi. Bu yüzden onun peşinden gitmekle meşgul olduğunuz zamanlarda kaybettiğiniz birçok şeyle beraber aklınızı da başınıza toplamaya başladınız. Ona karşı çıkmaya ve kendi fikirlerinizi belirlemeye başladınız. Artık kendinden daha çok emin olan yeni ‘size’ karşı çekim duymak yerine, kendini tehdit altında hisseden bu partner size karşı saldırıya geçti ve sizi ezmeye başladı. Şimdi ne yapacaksınız? Kendinizi böyle kötü hissetmeye devam mı edeceksiniz? İlişkinizdeki problemleri çözmek adına ondan daha fazla mı mücadele edeceksiniz? Ondan ayrılacak ama yine aynı tipte adamları ve kadınları bulmaya devam mı edeceksiniz? Bunları mutlaka kendinize sormalısınız.
Belki de içinizdeki en iyi tarafı, en güzel şekilde açığa çıkaracak daha iyi bir partner bulacaksınız. Belki de siz ne yaptığınızdan çok, yanlış birini seçtiğinizi fark edeceksiniz ve eski yanlış seçimleri bir daha yapmayacaksınız.
Yeni tanışacağınız bu partner sizce nasıl olmalı?
İster iş yerinizde, ister sporda, ister uçakta, ister markette, kafede, okulda veya herhangi bir yerde tanışacağınız bu adamla veya kadınla karşılaştığınızda sizi gerçekten duygusal olarak istediğini hissetmelisiniz. Bu bir bakış olabilir, bir dokunuş, bu bir iltifat, merak ya da detaylarda yatan ilgisiyle hissettirebilir, bunu siz bir şekilde hissedersiniz. (yani bir tek online olarak mesajla ve ya telefonla değil). Bu ilgisini kesinlikle plan yapma ilişkiyi ileri götürme isteği ile desteklemelidir. Eğer plan yapma konusunda yeterince ilgili değilse o zaman duygusal olarak yatırım yapma konusunda yeterince ilgili olmayacaktır. Bu kişilerden uzak durmakta fayda vardır. Size göre bu kişiyi doğru kişi olarak görebiliyorum diyorsanız onunla tanıştıktan kısa bir süre sonra, hayatının en az bir alanında başarı elde etmiş biri olduğuna dikkat edin. Aile önemlidir ve ailesi ile olan ilişkilerine bakın. Çevresi ve arkadaşları ile olan ilişkilerine ve diyaloglarına dikkat edin. En az bir spor dalı ile ilgilenip ilgilenmediğine bakın. Örneğin, futbol, basketbol, voleybol oynuyorsa ekip ruhunu iyi biliyor demektir. Bu şunu getirir yepyeni fırsatlara, yeni becerilere, yeni zorluklara, yeni aidiyetliklere açık olacağını gösterir. Yani bu geliştiğinin veya gelişime açık olacağının bir göstergesidir. Eğer düzgün bir kişiyse gelecekle ilgili desteklediği bir şeyin planını rahatça yapar. Ve bu ilişkinin nereye gittiğini konusunda pek bir fikrim yok gibi anlamsız ve manasız cümleler kurmak yerine sizi aramaya ve sizinle ilgilenmeye devam edecektir. Bu tarz kişilikteki insanlar karmakarışık ve anlaşılması zor insanlar olmaz. Nettir ve ne istediğini bilir. İlişkideki düzgün bir kadın veya adam ne demek istiyorsa onu söyler, ne söylüyorsa onu demek ister. Ve seçtiği kelimeler, davranışlarıyla tutarlıdır. Kalbiyle sözcükleri aynıdır. Eğer doğru bir ilişki içindeyseniz bunun müşterek karşılıklı bir beraberlik olduğunu zaten kalbiniz hisseder.
Sağlıklı ilişkiler karşılıklı bir alışverişe benzer, alırsınız verirsiniz. Verilen ve alınan şeylerin yarattığı his eşit değerdedir ve çok kıymetlidir.
Eğer sizin için doğru kişi olduğunu düşünüyorsanız ve artık hayatınıza yavaş yavaş girmeye başladıysa, bir iletişim anında hoşlanmadığı bir şey söylediğinizde size olan hayranlığı geçmez ve size olan düşünceleri değişmez. İlişki esnasında inişler ve çıkışlar olduğunu bilir. Umulmadık ve bilinmedik şeylere hoşgörüyle yaklaşır. Çünkü kendine güveni olduğu için size de güvenir. Her mükemmel ilişkide bile problemlerin olabileceğinin farkına varmak ve bu problemleri çözmeye çalışırken çözüm yollarını da üreten kişi gelecekle ilgili güven duyduğunuz doğru kişidir.
İlişkinin en önemli dinamiği ise artık bu kişi kendisinin ve ailesinin bir parçası olacağı düşüncesidir
Gerçek anlamda, mutluluğun bir seçim olduğunu bilmek ve her şeyin sonunda geriye dönüp baktığınızda ‘yanıbaşımdaki kişiyle yaşadığım her gün huzurluyum’ diyebilmektir.
Kendinizi asla yürümeyen ve sorunlu bir ilişkinin bir ilişki içinde buluyorsanız eğer ‘ben nereye gidiyorum’ diye sormaktan alıkoymayın kendinizi. Zihninizdeki en büyük fotoğrafa bakın ve dikkat edin. Onun kim olduğunu ve onunlayken sizin de kim olduğunuzu anlatan fotoğraf yaşamınızın en büyük rehberi olacaktır.