Her ilişkinin paradigması farklıdır ve kendi içinde farklıklar gösterir. Önemli olan kendi ilişkinizin paradigmasını çözmenizdir. İlişkinizde sorunlar yaşıyor ve hep aynı, aynı sorunlar karşısında kendinizi çaresiz hissediyor olabilirsiniz. Daha mutlu, sevgi dolu, doyumlu ve huzur veren bir ilişki için yol arayıp çıkış noktası bulmakta zorlanabilirsiniz, her ilişkinin dinamiği farklıdır ve yönetmek konusunda zorlanabilirsiniz. Tüm ilişkilerde insanlar mutlu olmak, anlaşılmak, sevilmek, değer görmek, önemsenmek ister. İlişkide karşınızdaki insanın neyle mutlu olacağını, neye üzüleceğini, neye kırılabileceğini bilerek, önemseyerek ve değer vererek davranmak gerekir. İlişkilerin ve sevgilerin bozulması zamanla bu önemsemenin ve değer vermenin azalmasıyla başlar. Daha iyi bir ilişki içinde olmak ve uzun ve başarılı bir ilişki sürdürmek çok zor değil, iyi bir iletişim kurmak, açık seçik her şeyi net konuşmak, bugünün sorununu yarına bırakmadan hemen halletmek çok önemlidir. Sorunlu ilişkinizi düzeltmek için hiç sordunuz mu kendinize, ben kimim? Bu ilişkiyi yeteri kadar sahipleniyor muyum? Karşımdaki insana yeteri kadar değer veriyor muyum? Ben ne istiyorum, ne bekliyorum bu ilişkiden? Partnerim ne ister, ne bekler? Bu soruları soruyor musunuz kendinize? Kadın ve erkek arasındaki uyumu, dengeyi ve ahengi birbirinizin dillerini öğrenip farklılıklarınızı kabul ederek anlıyor musunuz? Her insanın ayrı bir dünya, ilişki içinde herkesin farklı bir beklentisi vardır. Karşınızdaki insanın beklentilerini bilmek, kendi beklentinizi net anlatmak ve ortaya koymak gerek. İlişkilerde olmazsa olmaz bazı dinamikler vardır. Her şey harekete geçmek ve istemekle başlar, siz bir orta yol bulmak isterseniz mutlaka bulursunuz.
Hiç kimse yargılanmaktan hoşlanmaz, yargılamayın, anlamaya çalışın
Çiftler birbirini yargılamadan, aşağılamadan, küçük düşürmeden anlamaya çalışırlarsa daha derin ve sıcak bir ilişki kurarlar. Ancak çiftlerde işler böyle yürümez. Karşı tarafın dünyaya bakış açısında, geleneklerinde, alışkanlıklarında, uyuşmayan şeylerle karşılaştıklarında anlamak yerine aşağılamak yolunu seçerler. Bu da ciddi anlamda iletişim kurmanın önünü tıkar. Sonra yıllar içinde bir bakarsınız, herkes kendi kabuğuna çekilmiş. Bu arada her iki tarafın sosyal durumları ve çocuklarından dolayı ayrılmalarını engeller. O zaman ise her iki taraf için de büyük bir hayal kırıklığı yüzünden heyecan çoktan bitmiş olur. Dolayısıyla en çok özen göstermemiz gereken şey yargılamadan, aşağılamadan anlamaya çalışmak olmalı.
Çiftler birbirlerine kırıcı sözler söylememeli
Ara sırada olsa ufak tefek sürekli tekrarlanan kırıcı sözler, tavırlar yavaş yavaş birikip sonrasında koca bir dağa dönüşebiliyor, bu da çiftelerde duygusal olarak uzaklaşmalara yardımcı oluyor.
Partnerinizi başkalarına şikayet etmeyin
İlişkinize dair sorunları başkaları ile paylaşmayın, anlatmayın. Arkadaşlarınızın dostça yaptığı tavsiyeler, yorumlar size zarar verebilir, sizi yanlış yönlendirebilir. İlişkinizdeki problemleri başkalarıyla paylaşmak size hiçbir fayda sağlamaz. Her sorun, onu yaşadığınız kişiyle çözülür bunu unutmayın, başkasıyla onu konuşarak değil. Tüm problemlerinizi konuşarak çözerseniz, bunlar sizi daha mutlu, daha keyifli yapacaktır.
Sevginizi gösterin, sevgi ilişkiyi besler
Birbirinizi sevdiğinizi ve değer verdiğinizi daima gösterin. Partnerinizin mutlu olacağı şeyleri tespit edin, öğrenin. Bu gün ne yapsam eşim sevinir veya mutlu olur diye düşünün. Kendisini değerli ve özel hissetmesini sağlayın. Sevgi ve değer verme duygusu her insana iyi gelir. Sevginizi sözel ve davranışsal olarak ifade etmeyi alışkanlık haline getirin. Eşinizi beğendiğinizi, sevdiğinizi, hoşlandığınızı, arzuladığınızı çeşitli yollarla sık sık ifade edin. Mutluluk bulaşıcıdır. Eşinizi iyi hissettirmek size de iyi gelir. Çifteler arasındaki her kucaklaşma, her öpüşme sevgiyi ve yakınlığı arttırır. Bedensel ve ruhsal sağlığa iyi gelir. Sevildiğini bilmek mutlu olmaya ve karşı tarafa sevgide de artış olur. Samimi fiziksel yakınlıklar, sevgiyi, tutkuyu ve cinsel arzuyu da pekiştirir.
Çiftlerin mutlaka hedefleri olması gerekiyor
Uzun ve mutlu bir birliktelik için çift olarak belirleyeceğini hedefler edinmelisiniz. Mesela; görmek istediğiniz ülkenin birine gitmek, beraber dans gösterisi yapmak, kısa film çekmek, istediğiniz bir ev almak… Hedefinizi seçerken bunun her ikinizi de tatmin ettiğinden emin olmalısınız.
Hayallerinizi paylaşın
Eşinizin nelerden hoşlandığını, nelerden rahatsız olduğunu öğrenmenizin tek yolu ise konuşmanızdır. İnsanların cinsellikte nelerden hoşlandığı veya nelerden rahatsız olduğu son derece kişiseldir. Genellemeler doğru değildir. İsteklerinizi veya hayallerinizi eşinizle paylaşın ve isteklerinizi hayatınıza dahil etmeye çalışın. Bunun da tek yolu sağlıklı iletişim kurarak konuşmaktır.
Kadın ve erkek bir elmanın iki yarısı gibidir
Kadın ve erkek su ve ateş gibidir. Kadın ve erkek arasındaki ilişki de kadını ateşe, erkeği suya benzetiyorum. Böyle durumlarda suyla ateş dengeli bir şekilde durursa müthiş bir sevgi ortaya çıkıyor. Kadın ateş gibi sevgisini verirse erkek kadına bağlanıyor. Kadın sevgisini vermezse erkekte bir hareket, eylem olmuyor. Kadın ile erkek ilişkisini H2O örneğine benzetiyorum. Hidrojen ile oksijenin atmosferde dolaştığı gibi. Bu dolaşım sayesinde son derece özgürler. Fakat bir araya geldikleri zaman H2O oluyorlar, yani su oluyorlar, hayat molekülü oluyorlar. Ama en önemlisi eski özgürlükleri gidiyor. Bir insan hem özgür olacağım, hem evli olacağım diyorsa bu durum evliliğe aykırıdır. Evlilikte biz bilinci vardır. Bu bilinç olmadığı zaman evlilikte bağlanma stili çözülür ve yuvalar dağılır. Evlilikte ve ilişkide kadın ve erkek H2O molekülü gibi olması gerekir. Sevginin ortaya çıkması, ilişkinin sağlıklı yürümesi için kadının ve erkeğin birbirine karışması, bütünleşmesi gerek. Kimin ne istediğini bilmediği bir çağda çiftlerin sağlıklı ilişkiyi yürütmeleri için ne istediklerini bilmeleri şart.
Dolayısıyla hangi cepheden bakarsak bakalım, ilişki herkes için aynıdır, kadın, erkek fark etmiyor yeter ki birbirimizi sabır ve hoşgörüyle anlamaya çalışırken, ilişkiden ne istediğinizi veya ne beklediğinizi öğrenmeniz gerekiyor. Mutlu ilişki, sorun yaşamayan, farklılıkların olmadığı, çatışma olmayan bir ilişki demek değildir. Önemli olan sorunlarınızı nasıl ele aldığınız ve sorunlarınızı nasıl yönetmeyi öğrenmenizdir.
*Unutmayın! "Güzel bir ilişki çaba, emek ve fedakarlık ister."