1996’da Milano’da aldığı kupadan beri, hiçbir maçını kaçırmadım. Hatta diyebilirim ki parkede 6’ncı adam olarak koştum durdum...
Tuncay Özilhan’ın iş hayatındaki liyakatı, azmi ve disiplini, potaya yansıyınca, işte böyle bir EFES doğdu...
Ve bir de Ergin Ataman’lı yıllar başlayınca Anadolu’ya yücelen merdivenler, milli gururumuz oldu... Avrupa Şampiyonu Anadolu Efes’i tebrik için kelime bulamıyorum...
*
Altın Kızlar’a gelince... Takım halinde Dünya Boks Şampiyonluğu, Türk Kadını’nın neleri başaracağını gösteriyor. Aldıkları ödüller, sürekli şiddete maruz kalan bütün Türk Kadınları’nın haysiyet madalyaları’dır...
Onları Dünya Şampiyonluğu’na taşıyan o kadife kaplı yumrukları saygıyla öperim.
*
Sıra geldi voleybolcu kızlarımıza. Onlar sadece Filenin Sultanları değil, aynı zamanda Atatürkçü gençliğin, muasır medeniyete yönelen yıldızlarıdır... Batılı yaşıtlarına fark atan bu yıldızlardan yeni zaferler bekliyoruz.
NOT:
İç Turizm’i destekleyen mitingler başlamıştır...
Deplasmana giden bindirilmiş kıtalar, ekonomi çarkına da, yani çarşı - pazar - otel - lokanta gibi mütevazı sektörlere de katkıda bulunur inşallah.