Geçen bayramlara kıyasla, otoyollarda trafik kazaları epey azaldı ama bu defa da acemi kasap kazaları çoğaldı. Parmağını kesen mi istersiniz, elini kolunu yaralayan mı, neler neler... Hastaneler dolup taştı.
*
Korona vakaları da birden bire yoğunlaştı. Gerçi virüs, etkisini kaybetti ama yine de grip şiddetinde yürüyor. Maskemizi değilse bile aklımızı kullanalım. Tecrübe konuşuyor. Bendeniz, geçen yıl 3 kere korona’ya yakalanmış tuhaf bir vatandaş olarak, yoo, bu defa gardımı almış durumdayım.
*
Yağmur, sel ve fırtına İstanbul’a fena dadandı galiba... Gerçi birçok ilde hasar bıraktı ama İstanbul’un yakasını hiç bırakmıyor. İmamoğlu’nu sakın ha yine tatilde yakalamamıştır inşallah... Metrekare başına 100 küsür kilo yağmur, geldi yine onu buldu...
......
Bence İmamoğlu, şu İstanbul’dan vazgeçsin azizim, gitsin bari başkanlığa adaylığını koysun. Ne olacaksak hep beraber olalım.
*
Peki, Kılıçdaroğlu ne olacak? Kolay yahu. Onun öyle yükseklerde zaten gözü yok... Garibim, cumhurbaşkanı olup da ne yapacak? CHP Genel Başkanlığı’nı sağlama alsın, yeter... Ömür boyu Atatürk’ün koltuğunda oturmak varken, niye macera arıyor ki?