Devleti sürekli aşağılamakla elimize ne geçiyor? Seçmenimizi konsolide mi ediyoruz? Yooo, hayır.
Bilakis, rakip partinin seçmenini konsolide etmekteyiz. Hem de kemikleştirerek.
*
Öyle ya... Hiçbir normal vatandaş, devletini acz içinde görmek istemez. Esasen buna inanmaz da.
Hele çılgın Türkler, daha da çılgına döner.
*
Türkiye’de devlete düşman kesilmek, aydın olmanın bir gereği haline gelmiştir.
Ağzınızla kuş tutsanız, eğer devletten yanaysanız, aydın sayılmazsınız. Aldığınız tahsil ve terbiye hiçbir işe yaramaz, yürüyün gidin.
*
Türkiye, köklü bir devlet geleneğine sahip olduğu halde, aydınlarıyla bir türlü kolkola giremedi... Milli bünyemizin bir ayağı hep sakat kaldı.
Ama yeter... Artık bunun tedavisi lazım. Tedaviye nereden başlamalı, aydınlarla devleti nasıl barıştırmalı?
*
Özetlersek...
“Bir hadise var. Can ile Canan arasında” diyebiliriz. Halk da zaten diyor ki: “Kaldım yine bir ateş-i hicran arasında.” Öyleyse?..
Aydınlar, hele önce birer ecnebi gibi durmaktan vazgeçsinler. Gerisi kolay.
Not:
Hep derdik ki:
- Türkiye’yi depremden başka hiçbir kuvvet yıkamaz. Şimdi diyoruz ki:
- Deprem bile yıkamaz.