Unutulmuş bir gün bu. Zaten unutulmasaydı, 72 yılda 5 kere darbeye, bir o kadar da muhtıraya muhatap kalmazdık.
...........
14 Mayıs 1950. Ne olmuş o gün?
- Efendim CHP gitmiş, DP gelmiş. Hayır. O kadar basit değil.
- 14 Mayıs, demokrasinin başlangıç tarihidir... Artık “söz milletindir.”
- İlk defa gizli oy açık tasniftir. - Hileye ve zorbalığa paydostur. - İktidar kadar muhalefetin de vazgeçilmez bir unsur olduğunun tescilidir.
*
Bütün bunlar kimsenin burnu kanamadan yapıldı.
- Beyaz Devrim. “Kıymetini bilemedik” diyemem. Fazla olur. Ama zaman zaman demokrasiyi demokrasi sayesinde sömüren darbecilere, davetkâr ve teslimiyetçi aydınlara engel olamadık.
*
Bunları konuşacak değiliz. Demokrasi uğruna çok bedeller ödedik, yetti. Artık önümüze bakalım. Yalan ve iftiradan arınırsak, demokrasimizi en olgun çağına taşıyabiliriz.
.............
Bu duygular içinde, demokrasi aşığı milletimin 14 Mayıs’ını kutluyor, bizi 14 Mayıs 1950’ye getiren rahmetli siyaset ve devlet adamlarını saygıyla anıyorum.
Not: Kelaynaklardan biri hâlâ diyor ki: 14 Mayıs’ın rövanşı, 27 Mayıs’ta alınmıştır. Pes vallahi. Yassıada Yargıcı bile bunu söylemedi... Sadece “sizi buraya getiren kuvvet böyle istiyor” demekle yetindi zavallı.