Başka bir ülkeye bu kadar (milyonlarca) mülteci gelseydi, millet sokağa dökülür, “Yeter” diye haykırır, isyan ederdi. Biz bunu yapmadık. “Kalbimiz bütçemizden büyüktür” diyerek sineye çektik.
Sahiden büyük. Bu sözü ilk Davutoğlu’ndan duyduğumda, pek hoşuma gitmişti. Kalbimiz sahiden büyük. “Bütçemizden büyük.” Öyle olmasaydı, hiçbir aile kendini aşmaz, fakire fukaraya el uzatmazdı. Millet güzel gönüllü olur da devlet güzel gönüllü olmaz mı? İmkanımız olsa 7 cihanı sırtımızda taşıyacağız... İmkanımız olmadığı halde nerelere yetiştiğimiz malûmunuzdur.
Lakin yeter. Bu kadar büyük kalp, sağlıklı bir şey değil. Kalbimizi yavaş yavaş küçültmemiz lazım. Temelli de küçültelim demiyorum... Yorganımıza göre diyorum. Yeni mülteci dalgalarını, kalbimize zaten sığdıramayız. Avrupalılar hiç kusura bakmasın. Onlar sık sık Cenevre’de buluşup kafa bulsunlar. Ama unutmasınlar ki milyonlarca mültecinin bir gün Avrupa’yı istila edeceği muhakkaktır.
Son NATO Zirvesi’nde, Avrupalılar, Türkiye’nin mültecilere kucak açışını büyük insaniyet olarak nitelendirmiştir. Teşekkür ederiz. Bu kaçıncı övgü. Lakin deriz ki:
- Bu insaniyetten biraz da onlar nasiplerini alsalar ya... Bizce hiçbir sakıncası yok.