Çenemizi tutamıyoruz ki. Ettiğimiz şu laflara bakın:
- Amerika, Suriye konusunda fikir değiştirdi. Yok Amerika Türkiye’nin dediğine geldi. Yok efendim Amerika gerçeği şimdi gördü. Nerdeyse diyeceğiz ki: Amerika, önümüzde diz çöktü.
[[HAFTAYA]]
Kendi kamuoyunda zaten yaralıyken, Amerika bir de bunu taşıyabilir mi? Çıkıp ya derse ki: - Suriye politikamda hiç fikir değiştirmedim. Türkiye’nin dediği noktaya asla gelmedim. Bunlar tamamen hayal mahsulüdür. - Der mi der. Karizmayı çizdirir mi?
Eğer bir eksen değişikliği varsa, zaten gözükecek... Türkiye’nin dediği noktaya gelinmişse, bu zaten anlaşılacak... Ama bunu peşinen ve davul zurnayla ilan etmek nasıl bir stratejidir? Nedir bu? Üzüm yemek midir, bağcıyı dövmek midir? Yoksa “çok konuşma merakı”ndan kaynaklanan kaçınılmaz yanlışların sadece biri midir?
Oktay Vural’a not
Sevgili Vural. Acını yüreğimde hissettim. Başın sağolsun. Allah sabır ve metanet versin. Senin ve çocuklarının gözlerinden öperim.