Anlaşılıyor ki, bu seçimde “çok çeşitli” oylar göreceğiz. Bunlar şimdi anketlerde gözükmüyor ama sandıktan fışkıracaklar:
- Takviye oyları...
- Biat oyları, inat oyları, ihanet oyları, intikam oyları... Neler göreceğiz? “Sadakat oyları” hariç.
Benzemez partiler’in ittifakı, daima pamuk ipliğine bağlıdır. Yönetimler uzlaşsa bile, seçmenin içine sinmeyen vaatler ve kararlar, sandığa takılıp kalırlar. Bir bakarsınız ki, iki kere iki dört etmemiş, evdeki hesap çarşıya uymamış... Elbette uymaz.
Fikrini, üslubunu, duruşunu zerrece onaylamadığınız bir aday’a oy verir misiniz? Yönetimler onu ortak aday göstermiş dahi olsalar, oy verir misiniz? O aday, vaktiyle öyle bir laf etmiştir ki, o laf yüreğinize saplanmıştır, içinizden çıkmıyordur. Normaldir bu. Benzemez partilerin seçmenleri de benzemez.
Siz bakmayın sırça köşkte oturan parti sosyetesine... Onlar “İttifakta çatlak yok” zannederler. Seçim akşamı geldi mi de şaşırırlar, kaçak oylar’ın meğer protesto oyları’na dönüştüğünü bir türlü anlayamazlar. (Bu yazıyı kesip saklayın).
Eğrisi doğrusu
Şenol Güneş eğer tazminat alırsa, bu bir ödül sayılır. Bence paranın bir bölümü futbolculara prim olarak dağıtmalı... Ne de olsa onlar sayesinde bu ödül.