CHP, 6’lı masa, Yeşil Sol, TİP... Hatta Muharrem İnce... Belki Sinan Oğan bile. Bunlar hep aynı torbanın içindeki oyları paylaşacaklar. Genç seçmenler dışında, gökten zembille inecek olan “başka oy” yok... Bütün sermaye bu.
*
Diyelim ki 50 puanları var. Puan dediğim yani, “Erdoğan’a hayır” cephesi. Tamam işte. 50 puan diyelim. İsterse 60 olsun. O iki Belediye Başkanı’nın gelmiş geçmiş oy potansiyelleri de aynı torbada saklıdır. Müttefikler birbirlerinden oy tırtıklasalar bile bir cepten öbür cebe’dir. Başka anlamı yok.
*
Kandil’deki PKK Kurmayları Kılıçdaroğlu’nu desteklediklerini söylüyorlar. Elbet Kılıçdaroğlu onlara beni destekleyin falan demedi ama onlar Kılıçdaroğlu’nu destekliyorsa, ne yapsın Kemal Bey? Bu yüzden PKK’nın adayı olarak anılıyor. Komik bir durum. - PKK’nın oyu yok ki. Olsaydı bile, o da aynı torbada olacaktı. Yani, bir şey fark etmiyor. Pastadan bir dilim de o koparacaktı. Haydii, yine bir cepten öbür cebe.
*
Bu konuda Kemal Bey masumdur. Ne dedik? PKK’dan oy istemiyor... Doğru... İstemiyor. Ne dedik? PKK’nın zaten oyu yok. Doğru... Oyu yok. Tamam da, Kemal Bey şurada saçmalıyor: PKK’nın ismini telaffuz etmeyerek. Yahu, terör örgütü PKK. Adı budur. Kemal Bey bunu demiyor. Diyemiyor. Niye? Örgütün reklamı olur diye.
*
Ne reklamı Kemal Bey? CHP kadar meşhurdur PKK... Hatta daha meşhurdur. Hele dünyada senin isminden kat kat daha meşhur. Onun için, reklam olmasın falan diyerek saçmalamak yerine, gel şunun doğrusunu söyle. - Neden PKK diyemiyorsun? Ayıp değil mi yahu? Seni duyan da zanneder ki YPG bize saldıracak. Yok artık daha neler.