Gündem

Üniversitelerde bir tatsızlık oldu mu, hep endişe ederim. Herhalde eski yıllardan kalan kötü izlerin etkisi... Pek benzemiyorsa bile... Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayları işte bu yüzden üzüntüyle takip ediyorum... Çok sürmez inşallah.

Oraya koşa koşa giden siyasetçiler var ya... Önce zannettik ki, havayı yumuşatmaya gittiler. Ne münasebet. Meğer yangına körükle gitmişler. Zaten ilk işleri polisle takışmak oldu.. Ardından seri yalanlara başvurdular. Başka yerleri kaşımaya başladılar. Öyle ki, rektör meselesi neredeyse ikinci plana düştü.

Bunlar Ankara’da Meclis’i de böyle karıştırıyorlar. Bir meseleyi dağıtmadan, derli toplu olarak tartışmak mümkün değil. Sonunda zaten kavga çıkıyor. Ne uğruna? - Demokrasi. Yalan... Onlara demokrasi, sadece “suç işleme özgürlüğü” için lazımdır.

Şimdi göreceksiniz. Gündemde Yeni Anayasa var ya... Nerelere çekecekler.. Nasıl tepinecekler.. Seyreyleyin artık. Anayasa’dan başka her şeyi konuşacaklar. Şimdi de konu zaten rektörden kopup başka yerlere kaymadı mı? Yok yukarı baktın, yok aşağı bastın. Aman ha, dağıtmayalım. Bu rektör meselesinin kalıcı bir çözüme bağlanması lazım...