Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, Eskişehir, Tekirdağ, Ankara, İstanbul. Nedir bu 10 şehir? Efendim, İYİ Parti diyor ki, eski ortağına, eski gözağrısına, eski teknik direktörüne: - Sen bu 10 şehirde aday gösterme, oyları bölme, İYİ Parti’nin adaylarını destekle. Men dakka dukka.
Tebrik ediyorum İYİ Parti’yi. Sert tartışmalar yerine, eski müttefikine zarif bir lisanla veda etmiştir. Siyasette zeka ürünü olan bu tip inceliklere bayılırım.
Başka ne diyebilirdi ki: Sen kendini feshet, İYİ Parti’ye katıl dese, o kadarı ayıp olurdu. Öyle dememiş, sadece “oyları bölme” demekle yetinmiştir.
Bu kadarcığa hakkı yok mudur? İYİ Parti’nin verdiği bu mesajda, hem tatlı bir siyasi sitem var, hem nezaket var, hem espri var, hem de kendinde tazelediği bir özgüven var... Bence harika. Kim akıl ettiyse bravo.
İYİ Parti seçmeni öyle memnun ki, bu mesaja yeni ilaveler yapmış... Espriler eklemiş. Bir tanesi bana yazmış, mesela diyor ki: - Demokrat Amca İzmir’den aday olsun. Bari hayatında bir kerecik seçim kazansın.
Bir başkası diyor ki: - Muhtar bile olamaz. Yoo, o kadar ileri gitmeyin. Muhtarlığı küçümsemeyin.
Nitekim başka biri diyor ki: - Muhtar bile olabilir. Hah. Biraz iltifat.
İşte böyle... - Latife latif olmalı. Didişme yok. Şölen gibi, karnaval gibi, şenşakrak bir seçim izleyeceğiz. Demokrasi rayına oturuyor. Hazır mısın ey davul? Hazır mısın ey fasıl? “Mihrabım” diyerek.