Dikkatinizi çekerim. “Ortak karar alınırsa, adaylıktan kaçamayacağını” söylemişti CHP Lideri. Bunu söyleyeli kaç gün oldu, 3 - 5 - 7... Bilmem kaç gün? Demek ki aday olacabileceğine dair bir ışık belirmiştir. Çok güzel.
Ne beklerdiniz? Millet İttifakı partileri, derhal CHP Genel Merkezi’ne başvurarak, partilerinin aday göstermeyeceğini ve çatı aday olarak Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye karar verdiklerini açıklamalıydılar, değil mi? Halbuki tık yok. Sevgili okuyucularım, bunu nasıl tercüme ediyorlar acaba?
Ne tipler ama
Bilmiyorum, devletle didişmek, aydın olmanın bir gereği midir, yoksa “gereğini yaptığı için” mi ona aydın denir? Öyle bile olsa, aydın kişinin, hiçbir vecibesi yok mudur? İşsiz güçsüz aydın mı olur? “Eksik demokrasi”den yakınmalarını anlıyorum ama demokrasi mücadelesinin antidemokratlara bırakılışına niçin seyirci kaldıkları, aklımın alacağı bir iş değildir. Seçim kampanyaları sürecinde, bu konuyu uzun uzun tartışacağa benzeriz.
Seçim ve şölen
Bir cumhurbaşkanı seçmek, büyük keyif olmalıdır, değil mi? Fakat hayır. Şimdiden belli ki bu seçim, kin, nefret ve bol öfke getirecek. İşin keyfi kalmadı. Bir taraf davullu zurnalı kutlamalar yaparken, öbür tarafın karalar bağlayacağı muhakkaktır.
........
Aklıma geldikçe canım buna sıkılıyor. Oy hakkı, hiç kâbus gibi çöker mi insanın üstüne? Bana çöktü bile. Ben, birleştirmek ve bütünleştirmek için sandığa gitmek isterdim, heyhat, anlaşılıyor ki tam tersi bölmek ve parçalamak için gideceğim.