Yeni bir yıl’a, tartışa tartışa girdik. Hem de kaç konuyu birden. Ve aynı anda:
- Kanal İstanbul.
- Tank Palet Fabrikası.
- Ankara’daki o meşhur ihtilaf.
- Yerli otomobil.
- Libya tezkeresi.
Bunlar sadece üç beş tanesi. Hepsini aynı pakete ve aynı zaman dilimine sığdırıp nefes tüketmek, bizim milletin özel yeteneğidir... Üstelik, hep bir ağızdan konuşarak.
Ve hayrettir... Kimin ne dediğini anlayarak. Allah vergisi.
Yıl başladı. Kaldığımız yerden devam edeceğiz.
- Suriye meselesi, güvenli bölge, ABD yaptırımları, S-400’ler, F-35’ler, Türkiye’deki üsler, Doğu Akdeniz...
Bir yandan da FETÖ’nün siyasi ayağı...
Daha durun. Sırada, bazı fanteziler de var: Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası gibi. Unutmayın...
Yeni kurulan ve kurulacak olan partiler, Muhtemel Yeni İttifaklar, neler neler.
Dikkat... Vekâlet tartışmaları bunlar.
Asıl muhataplar değil de, kerameti kendinden menkul, - bizim gibi - kraldan çok kralcılar tartışıyor... Hem de canımızı dişimize takarak. Gerçek söz sahipleri ise, oturmuş seyrediyor.
Bereket futbol tatilde. Yoksa penaltıları ve ofsaytları tartışmak, bizi ayrıca helâk edecekti. Bir de o var.
Futbol Adaleti’nin hakemlerden alınıp tribünlere verilmesi, tam bize göre bir yöntemdi. VAR Sistemi geldi, en güzel meşgalemiz elden gitti.... mi dersiniz?
Hayır gitmedi. VAR Sistemi’ne rağmen, çetin tartışmalar devam edecek. Sadece kısa bir ara.