Başkan Erdoğan, yıllardır meğer neler beslemiş koynunda böyle... Her birinin maşallahı var.
*
Acaba diyorum, hainlik ve arkadan hançerleme, bir meslek haline mi geldi? Böyleleri, çok mu değerli oluyor da kapışılıyor? Yoksa her seferinde tencere yuvarlanıp kapağını mı buluyor? Nasıl da buluyor yahu? Bu ne müthiş bir cazibe?
*
Gerçi Demirel, Özal gibi liderler de ihanete uğramışlardır ama onlarınki ülkenin bekası’nı etkileyecek boyutta değil, sadece birer şahsiyet gösterisi ve başkaldırı cinsindendi. Nitekim, çoğu bir süre sonra partilerine geri döndü. Yani:
- Haindi, nâdim oldu. Nâdim deyince zaten akan sular durdu.
*
Şimdikiler öyle değil ki... Düşman ordusuna katılmış gibi büyük bir öfke ve nefret içindeler. Türkiye’ye zarar vermek için yarışıyorlar.
- Acayip bir ruh hali. İşin tuhafı: böylece kariyer de yapıyorlar. En önemli özellikleri de, kendilerini bulunmaz Hint Kumaşı zannediyorlar. Tepeden bir bakışları var ki, aman Allah’ım.
*
Yazıktır. İçlerinde elbet değerli, bilgili, birikimli, liyakatlı olanlar da var. Onlar yüzgöz olmadığı için, köşelerine çekilip sessizce oturuyorlar.
Not: Bravo Ali... Mutabakat metninde bu yazdıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır. Tam da Avrupa’nın istediği kıvamda bir Türkiye için... Teşekkürler Ali, teşekkürler. Lakin, en korktuğum şey neydi bilir misin Ali? Avrupa’nın bize aferin diyeceği gün... Eyvah, korktuğum başımıza geldi Ali... Avrupa aferin dedi. Daha da çok aferinler diyecek Ali.