'Kötü şeyler'

Aysel Tuğluk 2011’de demişti ki:
- Kötü şeyler olacak.
Sahiden de o günden bu yana kötü şeyler oldu.
Tuğluk’a nerden bildin diye sormak gereksiz.
Gidişat belliydi.
Ne var ki bu “kötü şeyler”den faydalanmak isteyip beslenen kötü ruhlar’da türedi. Bunlar hesapta yoktu.
* * *
Gezi Parkı’ndaki temiz duyguları işte onlar kirlettiler. Taş, sopa, molotof, tazyikli su ve biber gazı birbirine karışınca “kötü şeyler” oldu.
Ama Tuğluk’un kastettiği, bunlar değildi. Daha derin bir şeydi galiba.

[[HAFTAYA]]

* * *
Etrafta bir tuhaflık var.
Başbakan da “oyuna gelmeyin” derken, Devlet Bahçeli de kendi gençlerini “tahriklere kapılmayın” diye sürekli uyarıyor.
Demek ki ortada bir şeyler dönüyor.
Sokak hareketleri, üniversite olayları, protesto gösterileri, otantik midir yoksa bir tertip midir, bilinmiyor.
Bilinen tek şey:
- Aceleleri var.
Seçimden önce bu iş bitsin isteniyor.
* * *
Oysa sandıktan başka çare yok... Bir işi bitirmek, birini koltuktan indirmek istiyorsan, sandığı bekleyeceksin.
- Efendim, sandık her şey demek değil.
Evet, değil...
Ama sandıksız olmuyor.
İktidarları o tayin ediyor, o azlediyor.
Ne yazık ki...
Seçime çok vakit var, çok.
Bunca kaos’a Türkiye nasıl dayanacak bilemiyorum. Tek düşüncem budur.