Rauf TamerMasal gibi

HABERİ PAYLAŞ

Masal gibi

Haberin Devamı

Sıkıştığımız zaman lafımız cebimizde:
- Ama siz de Kızılderilileri öldürmüştünüz.
Mazeret bitmez.
Dersim’den bahsedenlere hemen Uludere’yi hatırlatmak...
Madımak’tan bahsedenlere hemen 6-7 Ekim’i hatırlatmak...
Hangi sorunu çözmeye yarıyorsa, bütün marifetimiz bu.
* * *
Bir felaketin üstü, başka bir felaketle kapatılabilir mi?
Biri, diğerinin alternatifi olabilir mi?

[[HAFTAYA]]

Silivri’ye Yassıada’nın rövanşı denebilir mi? Deli saçmalarıyla ömrümüzü tüketiyoruz.
Madımak katliamı sırasında Tayyip Bey, henüz İstanbul İl Başkanı’ydı... Varlık Vergisi bir kasırga gibi eserken, Kılıçdaroğlu henüz doğmamıştı bile.
* * *
Geçmişteki acı olayları konuşurken, biraz insaflı olalım.
İstiklal Mahkemeleri’nden tutun, Tabutluklara kadar, ordan tutun, Deniz Gezmiş’lerin infazına kadar, bir dizi karagün, bugünkü siyasetçilere fatura edilebilir mi?
Ecevit bile Eski CHP’de kaldı.
Partinin üstüne sünger çekip, taze bir başlangıç yaptı,
80’li yıllarda yeniden doğdu...
Ne Çiller’in DYP’si var artık, ne de Mesut Bey’in ANAP’ı.
Özal ve Demirel, tarih oldu.
Ne 46 ruhu kaldı, ne 83 ruhu.
Fakat biz hâlâ 90 yıl öncesini tartışıyoruz.
Üstelik... Barışmak için değil...
Nefreti derinleştirmek için.
* * *
Şu HDP’ye bakınız.
Güya Barış Süreci’ndeyiz ama o, nefret dili kullanıyor. Nerden nereye geldiğimizi Leyla Zana’ya sorup bir öğrensin. 20 yıl önce sürüklene sürüklene meclisten çıkarılmıştı. Bugün nur yüzlü kadın Sebahat Tuncel, Polis tokatlayabiliyor. Soralım Sebahat Bacı’ya... Dönmek ister mi 20 yıl öncesine? E ben niye döneyim 80 yıl, 90 yıl öncesine? Aptal mıyım ben? Yoksa sadece Sebahat mı akıllı?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder