Efendim, uzlaşma komisyonu bütün maddelerde uzlaşsın da, uzlaşamadığı tek madde Başkanlık Sistemi olsun. O kolay. Vazgeçilir. Parlamenter Sisteme aynen devam edilir. En kötü ihtimalle Partili Cumhurbaşkanı yoluna gidilir. Zaten bizde Partisiz Cumhurbaşkanı mı olmuş ki?
*[[HAFTAYA]]
Fakat Anayasa Komisyonunda binbir mızıkçılık yapıp, sonra da anlaşmazlık olarak Başkanlık Sistemi’ni bahane ederseniz, millet bunu yutmaz. Buyurun. Başkanlığı unutun. Padişah seçmeyeceğiz, tamam. O maddeyi bir kenara koyun. Öbür maddelere geçin. Anayasanın iskeletini kurun önce. İş Çankaya’ya kalsın. O ve ona bağlantılı maddeleri en sona bırakın. Onun çaresi bulunur. Ya da çıkın yiğitçe deyin ki:
- Biz Yeni Anayasa istemiyoruz. Şimdikinden memnunuz. Deyin ve dağılın.
*
Ben bu konudaki tercihimi en başta söyledim: Başkanlık Sistemi’nden yana değilim. Köklü değişiklikten korkarım. Parlamenter Sistemi tercih ederim. Ama Başkanlık gelirse de dünyanın sonu diye bakmam. O da bir sistem. Hoş geldi sefa geldi.
*
Beyler. Siz 30 tane maddede anlaştınız, 50 maddede hâlâ anlaşamadınız. Anlaşın, görelim. Başkanlığı bize tehdit diye sunacağınıza, sivil bir anayasa için önce gönlünüzü ortaya koyun. Tek kusur Başkanlık mı? O kolay. Kaç türlü çaresi var. Çocuk kandırmayın.