Onlar korunma - kollanma falan değil, mesleklerine dönmek istiyorlar. Onlar destek falan değil, yüce bir aşkla bağlandıkları müziğe dönmek istiyorlar... Hayata, sevgiye, hakka, hukuka ve helal ekmeğin piştiği fırına dönmek istiyorlar. Müzisyenler, ince ruhlu insanlardır, onlara bahşiş veya harçlık vermek kimin haddi? Devlet, önce bunu bilmeli ve müzisyene öyle yaklaşmalıdır.
Hayal ve Gerçek
128 milyar dolar tartışması halkı hiç enterese etmedi... Ama 10 bin dolar maaş denince “Kim bu adam, ne parası bu” diye herkes dikildi. Niye? E çünkü, vatandaş, imkansıza değil, bâri mümkün olana çene yoruyor.
Ne girişimi
Dikkat ederseniz 15 Temmuz’a hâlâ darbe girişimi diyoruz. Olmaz... Öncesine ve sonrasına bakıyorum da girişim kelimesi çok masum kalıyor.
.........
Eğer 15 Temmuz başarıya ulaşsaydı ara rejim falan değil, kalıcı bir işgal ve istila hareketi başlayacaktı.
- Rejim değişecekti.
- Belki Bayrak değişecekti.
- Belki Milli Marş, belki Başkent değişecekti. Böyle bir plan ve projeyi “darbe girişimi” diyerek geçiştiremeyiz. Çünkü üzerinde hâlâ çalışanlar var.
Bu da var
Siyasette hep kötü şeyler mi olur? İyi bir şey de oldu. Sağ-sol kavramları gitti, onların yerine liyakat geldi. Moğultayvari kadrolaşmalarla zannederim bir daha karşılaşmayacağız... Bizimkiler’le Ötekiler’in koalisyonu, Cumhuriyet’in teminatı olarak bize yeni ufuklar açacaktır.