Nereden nereye

Gizlisi saklısı yok. Her şey aleni. Çünkü alıştık, alıştırıldık. Hiç yadırgamıyoruz İmralı’ya gidecek olanların isimleri peşinen ilan ediliyor. Bakanlık izin verdiğini açıkça duyuruyor. Hangi gün, hangi saat, hangi Marina’dan yola çıkılacağını herkes biliyor. Gazeteciler iskeleye üşüşüyor. Fotoğraflar filmler çekiliyor. Ve tekne kalkıyor.

*[[HAFTAYA]]

Eğer gizli saklı olsaydı, bu 3 kişi, bir gece evvel Gemlik’te veya Mudanya’da bir otelde kalırdı. Ertesi sabah sessizce yola koyulurdu. Hayır. Her şey açık. Çünkü millet, 5 yıl evvel kabul edemeyeceği bir durumu, şimdi kabullenmiş, hatta kanıksamıştır. Demek ki büyük konuşmamak lazım. 5 yıl sonrası, kimbilir daha nelere gebe.

*

Destek için Ana Muhalefet’in şartlarından biri neydi: - Bize bilgi verin. Sırf size değil, hepimize bilgi akıyor artık. Öbür şartı neydi? - Milletin kabul edemeyeceği angajmanlara girmeyin. O da düştü... Çünkü kabulleniş kolaylaştı. Öcalan “3 mektup yazacağım” dediği gün kimsenin gıkı çıkmadı. Şimdi diyor ki “Kandil’le nasıl iletişim kuracağım, posta güverciniyle mi?” Hayır, cep telefonuyla. Dediğimi anladınız siz. Hazır olasınız diye söylüyorum.

*

Bunları niye yazdım? Sadece bir tespit. Eşkiya’ya muhatap olmam günlerinden bakın şimdi nereye gelmişiz. Böyle olacağını bilseydik, 30 yıl önce atardık bu adımları. Binlerce genci de bari kaybetmezdik. Fakat dedim ya “alışmak” biraz uzun sürdü. “Uzatmalar” da son 5 yıla sığdı. İş bilenin kılıç kuşananın.