Uzman kadrolar, aylarca çalıştı, kafa yordu, yargı reformuna dair ortaya bir yol haritası koydu...
Sanki kabahat etti. “Yarı aydın yarı görgün” beyzadelere beğendirmek ne mümkün.
Yahu bir kerecik olsun memnun kalın, eksik gedik de bulsanız, bir kerecik olsun elinize sağlık deyin.
Bu huy değişmedikçe, yasalar değişmiş ne yazar?
Bazı Barolar, bu çalışmaya katılmadılar. Bâri tutarlı bir tavır, bravo...
Yok hükmünde saydıkları “müflis bir sistemin içinde bulunmak” istemediler.
Bu tavırlarını belki daha da geliştirir, yarın bir bakarsınız “bu düzende avukatlık yapmam” deyip belki mesleği bile terk ederler.
Ne yapsaydılar sahi?
Siyasi partiler gibi, rejimi hem gayrimeşru sayıp hem de aynı rejimin bir parçası olarak her seçimde tıpış tıpış sandığa mı gitseydiler?
Not: HDP’nin bir açıklaması var. Pençe Operasyonu’nu, toplumun barış umudu’na bir saldırı olarak görüyor ve ülkenin geleceğine yapılan bu en büyük kötülüğe, muhalefetin karşı durmasını istiyor.
HDP ister. Ona lafım yok. Ama muhalefet ne cevap veriyor? Onu nasıl öğreneceğiz?