Madem bugün siyaset yasak, ben de Pazar kahvesi yazarım. İki aydır sürekli seçim yazısı yazdığımız için gözümüz kör olmuş. İlham Gencer’in vefatını bile gündeme almamışız. Oradan başlayalım.
*
İlham Gencer, müthiş bir kabiliyet... Disiplin... Prensip... Plan, program... 24 saat müzikle yaşayan bir insan... Öyle bir kulağı var ki, hiç bilmediği bir şarkıda bile soliste mükemmel eşlik ederdi. Tek başına bütün bir programı üstlenecek kapasitede ender müzisyenlerden biriydi. Tam 100 yıl, piyanodan hiç kalkmadı. Onu özleyeceğiz. Nur içinde yatsın.
*
Bir diğer acımız Sanlı Ergin. Mesleğimizin çok erken yaşta kaybettiği bir usta. Birlikte çalıştığımız yıllar bana çok yardımcı olmuştu. Allah rahmet eylesin. Sedat Ergin başta olmak üzere bütün aileye başsağlığı dilerim.
*
Seçim süresince, mahalle baskısı, çok çirkin boyutlara ulaştı. Halbuki çocukluğumda bizim mahalle ne güzeldi... Alkapon Niyazi, Marlon Müfit, Klark Macit, Napolyon Hüseyin, Sokullu Ahmet, Deli İbrahim... Ve daha kimler.
.......
Hepsi de mahallenin sevgilisiydi, çocukların güvencesiydi. Hiçbir bakkal, fahiş fiyatla mal satamazdı. Okulların önünde uyuşturucu satmak mümkün müydü? İşte... Mahalle baskısı oralardan buralara geldi.
.......
Neyse... Seçim bitti. Yarından itibaren inşallah normal hayatımıza dönüyoruz.