Sarıgül’e soruyorlar:
- Kılıçdaroğlu-İmamoğlu görüşmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap:
- Bu sabah İmamoğlu’yla konuştum. Kendisinden “Tarkan’ı Erzincan’a getirmesini” rica ettim. O da dedi ki:
“29 Ekim’de ben Tarkan’ı İstanbul’da çıkarmak istiyorum...” Ben de “İstanbul’da Tarkan her zaman çıkar... Önemli olan Erzincan’a gelmesi” dedim.
*
Nasıl buldunuz? Sorunun cevabı bu mu? Değil. Ama Sarıgül bu. Cevap vermek istemediği bir konuyu, gayet ustaca başka yönlere çevirir...
Sizi de alır götürür. Burada da öyle yapmış. Lakin şu nokta anlaşılamamış: İmamoğlu, Tarkan’ın nesi oluyor? Menajeri falan mı? Durun hele. Nasılsa yakında anlarız.
Birikmiş notlar
Türkiye’de mahalle baskısı, hakaret’e, hatta tehdit’e dönüştüğü sürece, milli irade tehlikededir.
*
Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenler, şimdi diyorlar ki Kemal Bey gitsin de kim gelirse gelsin....
Peki Muharrem İnce’yi ne yapacağız? O da gitsin mi? Yoksa gelsin mi? Yahu emriniz olur.
*
Bizde asosyal medyanın adı sosyal medya. Terörün adı barış ve özgürlük. Bak sen...
Lincin adı demokratik tepki. Market raflarındaki zammın adı, fiyat ayarlaması. Seçim mağlubiyetinin adı kazanamamak... Ne incelik, değil mi?
*
Artık Parlamenter Sistem’e dönmekten bahseden yok...
İyi ki yok. O sistemde muhalefet, 500 yıl daha seçim kazanamaz. Bunu ilk fark eden galiba Kemal Bey oldu.