Kimse kimseye güvenmiyor.
Herkes birbirine şüpheyle bakıyor.
Savaş Hali’nin bile bir racon vardır, değil mi, fakat hayır, barışmak isteyenler bile hâlâ birbirine tuzak kuruyor.
- Sözüm senettir.
- Sözüm şereftir.
Bu laflar tedavülden kalktı.
Kalleşlikler, arkadan hançerlemeler, marifet ve meziyet sayılmaya başladı.
- Nerem doğru ki?
Haklısın... Futbolun ne ise, siyasetin de o, ticaretin de o, medyan da o.
- Sözü şerefmiş.
Şeref mi? Yahu sen hâlâ anneannenin liginde mi oynuyorsun?
[[HAFTAYA]]
Bedelli...
Bu ne bitmez tükenmez “vatan borcu”ymuş... Öde öde bitmiyor.
Bitmez.
Yıllardır devlet “hayali tahsilat” yapıyor, yüzbinlerce genç de “hayali para” ödüyor.
* * *
Kuzum, siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?
Numan Kurtulmuş Hoca, sanki kişisel meselesiymiş gibi bedelliyi sürekli gündeme getiriyor.
Her getirdiğinde de hükümet kanadından yalanlama geliyor. Ne ayıp.
Şimdi iş güya ciddiye bindi.
Başbakan’ın onayına kaldı. Fakat o ne? Bu def’a da Cumhurbaşkanı “bana böyle bir bilgi ulaşmadı” diyor, yani “benden habersiz ha” demeye getiriyor.
* * *
Bedelli çıkar veya çıkmaz.
Ama gençlerin ümitleriyle oynamayalım.
Çıkmayacaksa, kapatalım bu defteri bitsin... Çıkacaksa da bari takvimi açıklansın.
* * *
Alevi açılımı da aynen böyle.
Bu kadar uzun uzun neyin çalışması bu? Alevilerin istediği zaten topu topu 5-6 madde.
Vermek istiyorsanız 1 günlük iş.
Ama vermeyecekseniz, insanları sinirlendirmeyin bari.
20 Kasım 2014, Perşembe 04:00
Haberin Devamı