‘Son karar!’

Size şaka geliyor ama Akşener’in aldığı karar, hem İmamoğlu’nun hem de Mansur Bey’in sonu demektir. Gidip ya rica edip İYİ Parti’ye eklenecekler ya da kaldıkları yerde batacaklar. Belki aday bile gösterilmeyecekler... Kemal Bey’in de intikamı acı olur.

Yeni yeni ve yavaş yavaş idrak ediyoruz: - Akşener, bir taşla 3-5 kuş birden vurmuştur. En başta Kemal Bey. Sonra bu iki belediye başkanı. Sonra masadakiler ve Halil İbrahim sofrası... Ve bütün siyasi yelpaze. - Hepsi birden tarumar. İYİ Parti ise kişiliğini perçinliyor.

Kaldı ki bu durumda, HDP’nin veya Yeşil Parti’nin anahtarlık fonksiyonu da yetersizleşiyor. Yani nereden baksan felaket. Hiçbir dönemde ben bu derece etkili bir siyasi karar görmedim.

Tabii “Akşener, kararından dönmezse.” Bu herkesin dilinde. - Eğer dönmezse. Bu bir güvensizlik ifadesi değil... Akşener, güvenilir bir insandır. Masadan kalkıp gitmesi, sonra geri gelmesi ve ardından tutarsız bir dönem yaşaması, belki tuhaf bir izlenim bırakmıştır ama genel karnesi’ne bakarsanız, mert ve dürüst bir siyasetçi olduğunu görürsünüz.

Aldanıyor muyum? Ya dönerse? Zannetmem. Ama aldanıyorsam bile ne yapalım, o zaman Demirel’in şu meşhur sözüne sığınıp, Akşener’i mazur göreceğiz: - Dün dündür. Tamam mı?

Not:
Bu defa G20’nin en güzel tarafı, Mısır Devlet Başkanı’yla yaptığımız görüşme oldu.

Artık sıra Beşar Esad’a geldi diyecektim ama bakar mısınız, “Türk Askeri önce Suriye’den çıksın” diyor... Konuşacak hali mi var? Bence bunu ona velinimeti olan Putin söyletiyor.