İlke, kural, disiplin.... Tek kelimeyle: Ciddiyet. Tabii bunların getirdiği bir dizi başarı... Suna Kıraç denince ben bu kelimeleri hatırlarım. Hastalıkla boğuştuğu 20 küsur yılını saymazsak, kısacık ömrüne sığdırdığı bütün çalışmalar, aslında Türk Kadını’nın potansiyelini temsil etmektedir. Bize güzel örnekler bıraktı. O milli bir öğretmen’dir. Esas serveti budur. Suna Kıraç nurlar içinde yatsın. Memleketimin başı sağ olsun.
Kaftancıoğlu
Doktor Kaftancıoğlu, Mustafa Kemal dedi, olmadı... Kızdılar. Gazi dedi, olmadı... Yine kızdılar. Ebedi Şef dese, hiç olmaz... Yine kızacaklar. Yahu bacım; Atatürk diyemeyeceksen bâri 1’inci Cumhurbaşkanı de, biz anlarız.
O kafa
Milyon metreküplük yeni bir doğalgaz kaynağından bahsediliyor. İnşallah... Ama milyon metreküp’ten az çıkarsa “dağ fare doğurdu” diyecekler. Desinler.
Biraz okumuş olanları ise, daha da enteresan. “Bu kadar doğalgazı ne yapacağız, kime satacağız” derdindeler. Hay Allah... Biz sismik araştırmalarımıza, savaşı bile göze alarak devam ediyoruz ama beyzadeler hiç memnun değil. 12 Mart Hükümetleri’ndeki Enerji Bakanları’ndan biri, Çukurova’da ne demişti:
Bu kadar elektriği ne yapacağız? Toprağa mı vereceğiz? O kafa hiç değişmemiş.
Yakıştılar
İsrail-Arap izdivacı... Nikah yeri: Beyaz Saray... Taaa Amerika. Tek şahit: Trump. Arap Baharı, başlarına vurdu galiba. Ve İslam Baharı’na dönüştü. Yaşasın Kabak Çiçeği.