Dün, İmamoğlu’nu dinlerken Muharrem İnce’yi düşündüm. Onu cumhurbaşkanı adaylığına sürükleyip, sonra yalnız bırakmışlardı. Niye? Seçimi kaybetsin de ondan kurtulalım diye...
İyi taktik. Şimdi de İmamoğlu’nu tekrar Belediye Başkanlığı’na aday olması için ikna ettiler. Niye? Seçimi kaybetsin de ondan kurtulalım diye.
Yazın bir kenara. İmamoğlu bu oyunu şimdilik yutmuş gibi gözüküyor. İstanbul’a birdenbire mi aşık oldu ne oldu? 4 yıldır bir yabancı gibiydi. Demek ki, kendisine kurulan kumpasa karşı o da ayrı bir kumpas peşinde: Kemal Bey’e son dakika golü atacak. Onun da niyeti bu.
Nereden biliyorum? Hayır, bir şey bildiğim yok. Sadece seziyorum. İki taraf da güzel oynuyor. Belli ki çok çalışmışlar, çok kafa yormuşlar. Zaten birbirlerine çok benziyorlar.
Lakin iki cambaz bir ipte oynamaz. Şunu bilsinler ki, onlar ipte türlü marifetler sergilerken, aşağıdaki seyirciler arasında birileri ahaliyi “cambaza bak” diye yönlendirip, usulca kendi işini görüyor.