Neresini düzelteceksiniz? Arıza sadece liderde değil ki... 16’lı masayı duyar duymaz, o salonda hâlâ alkış tutan partililer var olduğu sürece, arızanın giderilme ihtimali yoktur.
*
Devam ediyorum:
- Neresini düzelteceksiniz? Arıza sadece yukarılarda değil ki. Genel Başkan “bir yere gitmiyorum, bura-da-yım” diye masaya vurduğunda salonda hâlâ alkış tutan partililer olduğu sürece, arızanın giderilme ihtimali yoktur.
*
- Neresini düzelteceksiniz? Hastalık sadece üst katlarda değil ki. Yıkılmış, perişan olmuş bir insanı, kürsüye çağırırken, hâlâ dünya lideri gibi takdim edebilen dalkavuklar olduğu sürece, arızanın giderilme ihtimali yoktur.
*
Özetlersek... Alkışlar kötü oldu. Halbuki... Anlamlı bir sessizlik fayda getirebilirdi. Hatta değişimin alt yapısını bile hazırlayabilirdi.
*
Demek istiyorum ki: Bunca yara bere almış bir siyasetçiyi, keşke kendi haline bıraksaydılar... Belki küllerinden tekrar doğabilir, siyasi hayata daha sağlıklı olarak dönebilirdi... Gururlu adamdır. Bırakmadılar ki. Muzaffer Kumandan muamelesi çekip adamı çıldırttılar. Ne oldu. Onu mizah konusu yaptılar. Ortaya bir karikatür çıktı. Hiç hoş olmadı.
*
Onları bilmem ama ben Kemal Bey’e doğruları söylemeye devam edeceğim... Yaptığı yanlışlara baka baka doğruları öğrenmiş bir yazar olarak ona teşekkür bile borçluyum. Bay Kemallar kolay yetişmiyor.