Aktris Felicity Huffman’ın kızını iyi bir üniversiteye sokmak için rüşvet vermekten yakalanıp hapis cezası alma hikayesini hatırlatarak başlamak istiyorum.
2019’da patlak veren olayda bir eğitim danışmanlığı şirketinin düzenlediği bir tezgahtı bu. Sınavlara kiralık öğrenci sokuyor, öğrencilerin olmayan sportif başarılarını varmış gibi gösteriyordu.
O iş kılıfına uydurularak yapılmaya devam ediyor. Nasılını New York dergisindeki bir makaleden öğrendim. ABD’de Ivy Ligi denilen sekiz en iyi üniversite var. Bu okullar ‘mükemmel üniversite adayları’nı kabul ediyor. Bir öğrencinin böyle bir özelliği yoksa ama ailesi zenginse o özellik ‘icat ediliyor’. Servet sahibi aileler çocuklarını liseden itibaren bu üniversitelerin isteyeceği öğrencilere dönüştürmek için yılda 120 bin dolar harcıyor... Şirketin adı Command.
YETENEK UYDURULUYOR
Müşterilerinin yüzde 94’ü Harvard, Yale, Princeton, Columbia, Pennsylvania Üniversitesi, Dartmouth, Cornell, Brown, Stanford ve MIT dahil olmak üzere en iyi okullardan birine kabul ediliyor. Örneğin Manhattan’da yaşayan ‘yetenekleri kısıtlı’ bir öğrenciye liseden itibaren blog açtırıyorlar. Sosyal medyada etki yaratan bu blogu şirket yönetiyor. Üniversiteye girişte öğrenci ilgi alanıyla ilgili tutkulu bir iş ortaya çıkarmış gibi görünüyor ve kabul ediliyor. Mülakat soruları için de öğrenci çalıştırılıyor. Diyelim ki yüzmeye ilgili ve mühendis olmak isteyen bir öğrenci var. Onu 14-15 yaşından itibaren ‘su’ konusunda bir uzmana dönüştürüyorlar. Kar amacı gütmeyen temiz su kuruluşları için gönüllü işlere katılmasını sağlıyor, belgeseller izletiyor, robotik kulübüne yönlendiriyorlar.
2.9 MİLYAR DOLARLIK DANIŞMANLIK
Bu örnekler uzayıp gidiyor. Ülkedeki bağımsız eğitim danışmanları sektörünün 10 yıl önceki değeri 40 milyon dolarken, bugün 2.9 milyar doları bulmuş. 10 yıl içinde milyarder sayısındaki artışla doğru orantılı... Ülkede 25 bin danışman var. Sadece başvuru hazırlığı için 4 bin ila 7 bin 500 dolara yardımcı oluyorlar. Harvard’da 2 bin 27 sınıf ile yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 23’ünün özel bir üniversite danışmanı ile çalıştıkları ortaya çıkmış. Yılda yarım milyon dolar veya daha fazla kazanan ailelerden gelen katılımcıların yaklaşık yüzde 30’u bir danışman tutarken, 125 bin dolar veya daha az geliri olan ailelerden gelen katılımcıların sadece yüzde 6 ila 7’si bir danışman tutmuş. Ben de şaşırtmıştım. Harvard Üniversitesi’nde açılan ve trans bir akademisyen tarafından verilen ‘saçmalık ötesi’ ‘Taylor Swift’ dersine katılan 300 parlak çocuk kim olabilir diye düşünüyordum. Yanıtını aldığımı düşünüyorum.
İT GİBİ ÇALIŞMADAN OLMAZ
Bu yazımın, bu hafta sosyal medyada aldığı eğitimleri sıralayan bir Türk kullanıcının paylaşımına denk gelmesi de isabet oldu. Bir kozmetik şirketinde beyaz yakalı çalışan olan kullanıcı, birçok pahalı okulda eğitim almış. Düz lise mezunları da “Biz bunun gibilerle yarışamayız” diyerek yorum yapıyor. Bu karşılaştırma ve ‘başlamadan kaybeden’ zihniyeti üzücü. Üstelik bence bu kullanıcı iyi bir örnek. Aile parasıyla eğitim almak yerine boş boş gezmeyi seçmemiş. Bu varlığın içinde kendine yatırım yapıp çalışmayı tercih etmesi saygı duyulası bir özellik. Aileden gelen dezavantajlar, çok çalışarak giderilebilir. Komedyen Cem Yılmaz’ın dediği gibi “Başarılı insanların ortak özelliği, it gibi çalışmalarıdır.” Hiçbir başarı, elinizdeki o siyah ekranlardan gördüğünüz kadar kolay kazanılmıyor. Ayrıca Harvard, Princeton, Stanford ve Yale’ın yılda 75 bin ila 150 bin doların altında kazanan ailelerden gelen başarılı ve ‘sivri’ öğrenciler için ücretsiz eğitim sağladığını not düşmeliyim... Aileden zengin olmak tek başına her kapıyı açabilseydi, bu yukarıda bahsettiğim örnekler olmazdı...