Bu rakamlar, Donald Trump’ı destekleyen muhafazakar içerik üreticileri (influencer) topluluğunu temsil ediyor. Trump’ın yeniden seçilmesine katkı sağlayan sağcı içerik üreticilerinin seçim dönemindeki toplam erişimi.
Nereden nereye, değil mi? Eskiden, yani 4-5 yıl öncesine kadar politik olmak, özellikle de sağ görüşlü içerikler üretmek sosyal medyada riskli bir işti. Hesaplar kapanır, videolar silinir, algoritma sizi derin bir karanlığa gömerdi. Trump’ın hesapları bile kapatılmıştı! Ama oyun değişti. Artık sağ görüşlü olmak bir tabu değil, aksine, sosyal medyada yükselmek için en güçlü silahlardan biri. Trump’ın başkanlık yemininden önce Washington’da bir kutlama yapıldı. Muhafazakar influencer’lara özel ‘Power 30 Awards’ kutlama gecesinin sponsoru, TikTok’tu! CJ Pearson ve Raquel Debono gibi Z kuşağının muhafazakar ikonları, etkinliğin ev sahibiydi. Evet, bir zamanlar sağ görüşlü içerikleri sansürlemekle suçlanan, Trump’ı yasaklamaya çalışan TikTok.
TİKTOK’ÇULARIN ZAFER GECESİ
Şimdi, Trump’ın ikinci başkanlığı döneminde platformun ABD’deki geleceğini güvence altına almak için devreye girdi. Hatta Trump da göreve gelir gelmez TikTok’un ABD’de yasaklanmaması için adım attı. Bir zamanlar ‘Big Tech’* tarafından susturulduğunu söyleyen muhafazakar influencer’lar, artık X’te (eski Twitter) trend başlıkları yönetiyor, YouTube’da kitleleri peşlerinden sürüklüyor. Trump’ın yemin töreninde de YouTube’un en güçlü fenomenleri Jake ve Logan Paul kardeşler de vardı. Influencer’lar, yeni siyasi aktörler haline geliyor, başkanlık seçimlerinde belirleyici güç olabiliyor yani. İçerik üretimi artık sadece eğlence değil; bir güç aracı ve apolitik olmak algoritmalar için dışlanma sebebi. Yani o kutlama gecesi, sadece bir kutlama gecesi değildi; kültürel bir devrim yaşanırken hikayeyi yazanların gecesiydi. Bu gece daha çok bana “algoritma gücü kimdeyse, hikayeyi o yazar” çağının de facto ilanı gibi geldi. 2016 seçimlerinde Trump’ın kazanmasının arkasında Rusya’nın desteklediği troll ordusuna suç atılmıştı. Çünkü Big Tech, Demokratlar’a yakındı. Trump sorunun köküne inip bu şirketleri kendine bağlayarak dış güçler müdahalesi iddialarının önünü kesmiş oldu. *Big Tech: Apple, Microsoft, Google (Alphabet), Amazon, Meta (Facebook) gibi küresel teknoloji devleri.
Gürcistan, Dominik Cumhuriyeti, Meksika gibi AB üyesi olmayan tüm ülkeler böyle ayrılıyor.
BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLMAK
Sosyal medya demişken... Geçen hafta yine dezenformatif paylaşımlar dolaşımdaydı. Bunlardan biri, Barcelona’daki havalimanında bir panoda Türkiye’nin ‘üçüncü ülke’ başlığında yer aldığı paylaşımdı. Platformun bilgi teyitçileri, bu çarpık paylaşımı düzeltti. “Burada ifade edilen ‘third-party nationals’, AB üyesi olmayan ve gümrük/geçiş kolaylığı olmayan tüm ülkeleri kapsıyor. Bayrakların bulunduğu dijital pano sürekli değişiyor” diye bilgi notu eklediler. Ama paylaşım sahibi, bunun ülkemizin üçüncü sınıf ülke anlamında kullanıldığını ima ettiği yorumunu kaldırmadı... Yaklaşık 4 milyon kez görüntülenmişti. Algoritma gücünün nasıl çalıştığına dair çok iyi bir örnek bu.
‘TÜKETİM KARŞITI AŞK’A ÖZEL FESTİVAL
Yılın aşk ayı geldi. Aşk... Modern zamanlarda içi boşaltılmış, ticari bir ritüele dönüşmüş, kalp emojileriyle süslenmiş ama ruhunu kaybetmiş bir kavram. ‘17. Uluslararası 360 Dereceden Aşk Festivali’ tam olarak buna tepki olarak ortaya çıkıyor. 1-28 Şubat arasında İstanbul’un farklı mekanlarında gerçekleşiyor. Bu yılki teması ‘Arkana Bakma.’ Sevgililer Günü mü? Kalp sembolleri mi? Burada bulunmuyor. Burada aşk, bir konsept değil; bir duruş. 2009’da başlayan festivalin kurucusu Işık Gençoğlu, aşkı sanatın ve toplumsal bilincin içine yerleştirerek, aşka inananları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Aşkın sadece romantik bir kavram olmadığını, sanata, iyiliğe ve farkındalığa yaklaştıran bir güç olduğunu söylüyor. Konferanslar, gastro-sanat deneyimleri, atölyeler ve Lover’s Bazaar gibi etkinliklerle şehrin dört bir yanına yayılıyor. İstanbul sokaklarında gezerken aşkı arıyorsanız, Sevgililer Günü’ne ihtiyacınız yok. Bu festivalde aşk, tüketim değil; sanat, tutku ve paylaşım demek.