‘Havalı’ gece kulübü hayatı ülkemizde azalarak bitti. Bazıları bu bitişi Reina’daki saldırıya ve muhafazakarlaşmaya bağlıyor. Yanlış ve kötü niyetli bir saptama. Bu bitiş, bize özel değil. Dünyada yaşanan bir dönüşüm. Bir zamanlar gece kulüpleri, özgürlük, anonimlik, hedonizmin adresleriydi. Çünkü insanlar daha çok ‘kaçış, özgürlük ve anlık’ eğlence arayışındaydı.
Kulüpler, sosyalleşmek, flört etmek, moda ve stili sergilemek, monoton günlük yaşamdan uzaklaşmanın aracıydı. Sosyal medya ve flört uygulamalarının yaygın olmadığı bir dönemde bu tür mekanlar, bağlantı kurmanın ve eğlenmenin en etkili yollarından biriydi. Ancak günümüzdeki yaşam şekli ve ihtiyaçlar aynı değil. Çünkü bugün isteyen herkes evde dijital platformlardan müzik ve sinema ile eğlence ihtiyacını karşılayabiliyor. Dışarı çıkmak şart değil. Ekran aracılığıyla da etkileşim mümkün. Dolayısıyla bugün insanlar dışarı çıkınca ‘güvenli bir ortamda’, daha anlamlı ve derin bağlar kurmak istiyor. O nedenle ışıltılı disko toplarının yerini, özenle hazırlanmış zarif masa düzenleri aldı. Gecelerin nabzını artık restoranlar ve butik otel barları tutuyor. İnsanların artık aradığı şey, ‘yavaş sosyalleşme.’
‘DENEYİM’ ARAYIŞI
Pandemi sonrasında dünyada kalabalık ve kaotik kulüpler yerine ‘kontrollü eğlence’ alanları ön plana çıktı. Her anı, Instagram’a uygun bir görselle paylaşma baskısı, insanları daha seçici olmaya ve daha estetik mekanlar aramaya itti. Geceyi birden fazla mekanda geçirmek yerine, kaliteli bir restoranda hem güzel yemek yemek hem de dans etmek daha pratik ve zamanın ruhuna uygun bir çözüm oldu. Eskiden büyük kulüplerde keşfedilen yetenekler, şimdi sofistike restoranlardaki DJ kabinlerinde parlıyor. New York’taki ‘Jean’s’ ve ‘The Nines’, Los Angeles’taki ‘Petit Ermitage’, Londra’daki ‘Chiltern Firehouse’, İstanbul’daki ‘Pixi’ eğlenceyi sadece bir aktivite olmaktan çıkarıp bir deneyime dönüştürüyor. Sosyal medya karelerine sığdırılabilen bu geceler, sadece bir akşam yemeği değil; ritmik bir yolculuk sunuyor. Pandemi sonrasında değişen erken yatıp erken kalkmak, içkiyi bırakmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları da gece yerine öğlen (lunch-brunch partileri) ve akşamüstü etkinliklerini artırdı. Gece hayatına meraklı olmak, ‘anlık hazların peşinde olmayı’ ele verdiği için dışlanma sebebi bile sayılır oldu birçok çevrede! Gençler için de girişte ücret alınması ve içki fiyatları başedilemez yerlere vardığından gece kulüpleri öncelik olmaktan çıktı. Sonuçta gece kulüpleri tamamen ölmedi ama ruhu artık bu sebeplerle aramızda değil. Kahvecilerde DJ eğlencesinin doğuşu da işte bu arka planda yatıyor...
İLK BULUŞMA İÇİN ÜLKE DEĞİŞTİRMEK
Bir arkadaşım ilk buluşma için Milano’ya gitti! Üstelik çok gösterişli, peşinde birçok hoş adamı koşturan, işi gücü yerinde harika bir kadın. Öğrendim ki ilk buluşma için ülke değiştirmek epey popüler bir durummuş. Malum, flört sahnesinde işler kesat. Böyle olduğu için uygulamalar da ‘pasaport’ özelliğini devreye almıştı. Yani başka ülkelerde ‘ciddi ilişki’ arayanları eşleştirme özelliği. Örneğin siz kendi konumunuzu istediğiniz başka bir ülkeyle değiştirip oradan ‘kısmet’ arayabiliyorsunuz. İşte bu konumlar arasında en gözdesi ‘Londra’ olmuş. Onu Paris, New York, Los Angeles ve Tokyo izliyormuş. Bu gelişmenin nedenini sosyologlar, ‘netlik ihtiyacı’ olarak yorumluyor. Yani bugün bekarlar artık flört hayatlarında niyetlerini açıkça ortaya koymayı tercih ediyor ve ‘yetinmeyi’ reddediyorlar. Bu nedenle aşk ‘Çin’de de olsa’ kimse gidip almaya üşenmiyor... Ama bu çok sürdürülebilir bir durum değil. Pembe dizilerden etkilenip romantik erkek bulmak için Avrupa’dan Güney Kore’ye göç eden kadınlar büyük hayal kırıklıkları yaşamıştı. Her ne kadar ‘küresel’ yaşıyor olsak da kültürel uyuşma, sandığınızdan çok daha belirleyici.
ELON MUSK GEMİ AZIYA ALDI...
Dünyanın en zengin adamı Elon Musk... ABD’de seçimleri Trump’ın kazanmasında en büyük pay onun dense, yanlış olmaz. Zaten Trump’ın kampanyasına 277 milyon dolar harcamıştı. Karşılığında da bakanlık aldı. Musk, satın aldığı sosyal medya platformunu dünyanın en güçlü medya organına çevirme hayali kuruyordu. Bu platformu tamamen bir propaganda aracına dönüştürdü. Artık başka ülkelerin içişlerine de karışmaya başladı. İngiltere’deki bir grup göçmenin toplu tecacüz sonrası yargılama skandalından görevdeki hükümeti sorumlu tutuyor. Başbakan’ı görevden alması için Kral Charles’a çağrı yapacak kadar ileri gidiyor. İngiltere’de hükümetteki İşçi Partisi’ni tasfiye etmek, yerine Trump yönetimiyle daha kolay müttefiklik edebilecek Muhafazakar Parti’nin gelmesi için. Bahsettiği davadaki yargılama sorunları Muhafazakar Parti döneminden kalma oysa. Musk, İngiltere’deki muhalefete de bağış yapmayı planlıyor. İngiltere’de göçmen yönetimi ciddi sorunlu ve ideolojik. Ama bu, Musk’a karışma yetkisini nereden veriyor? Paranın, bir insanın dünyayı ‘tek başına’ şekillendirmesindeki gücünü izliyoruz...